Türk ordusu, Azerbaycan’la yapılan iki anlaşmalar çerçevesinde, TURAZ 2020 Tatbikatı’nı icra ediyor. Tatbikat için, T129 atak taarruz ve taktik keşif helikopterleri, Skorsky UH 60 Black Havk genel maksat helikopteri, A 400 nakliye uçakları ve F16’lar katılıyor. Ayrıca kara birlikleri, Sederek‘ten Ümit Köprüsü’ne geçerek Nahçıvan’a, havadan da Bakü’ye inerek Bakü, Gence, Yevlak bölgelerinde müşterek kara tatbikatı yapıyorlar.
Ermenistan’ın Tovuz bölgesinde arka arkaya yaptığı alçakça saldırılar sonucu 14 şehit verilince, iki ülke silahlı kuvvetler müşterek tatbikat icra etmeye karar verdiler. Türkiye’nin başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere, TBMM ve tüm Türk halkı Azerbaycan’ın yanında olduğu en yüksek perdeden ifade ettiler. Tatbikatta, iki ülkenin hava savunma sistemleri, askeri zırhlı araçları, topçu birlikleri kullanılıyor. Tatbikat, Bakü, Gence, Nahcivan, Yevlav, Kürdemir Şehirlerinde icra ediliyor.
Azerbaycan Servisi Editörü Könül Halilova, çatışmanın, savaş bölgesi olan Dağlık Karabağ’da değil, Tovuz sınır bölgesinde Yaşanıyor olmasının beklenmedik bir şey olduğunu belirtiyor. BBC Rusça servisinden, Famil İsmailov ise Azerbaycan ve Ermenistan liderlerinin de bölgedeki diğer güçlü aktörlerin de savaş istemediğini vurguladı. Rusya, iki tarafa da ateşkes ve itidal çağrısı yaparak savaş istemediğini söyledi. ABD, durumu endişe ile izlediklerini belirtti. Türkiye, ‘her koşulda Azerbaycan’ın yanındayız’ dedi ve F16’larla gösteri yaparak srkasından devam eden tatbikatla bunu teyitledi. Pakistan ve Ukrayna, Azerbaycan’ı desteklediklerini belirtti.
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 km’lik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ ve Yukarı Karabağ, Azerbaycan ve Ermenistan arasında en büyük sorundur.
İngilizcesi Nagorny ya da Nagorno olan Dağlık Karabağ, Rusça’da Karabakh da Dağlık Harophbın anlamına geliyor. Azerbaycan Türkçesi’nde ise tıpkı Türkçe’deki gibi ‘Dağlık’ anlamına gelen Dağlık ya da Yukarı anlamına gelen Yuhxarı kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise Türkçe ve Farsça ortak kelime ‘siyah bahçe’ demektir. Azerbaycan ve Ermenistan’ın 1922’de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’ne katılması ile Dağlık Karabağ kabullenilmiş görünen ancak Ermeniler tarafından benimsenmeyen bir yapıya evrildi. 1923’de Azerbaycan Cumhuriyeti’ne bağlı otonom bölge statüsü verilen Dağlık Karabağ da bölgede yaşayan etnik Ermenilerin, Azerbaycan yönetiminden duydukları rahatsızlığı zaman, zaman gündeme getirmelerine rağmen statüko 1980’lere kadar korundu. Sovyetler Birliği’nin son lideri Mihail Gorbaçov’un tıkanan sistemlerin önünün açmak için 1985’de başlattığı açıklık (Glasnost) yeniden yapılanma süreci ile Kafkasya’nın bütün sorunlu alanları gibi Dağlık Karabağ’da gün yüzüne çıktı. Dağlık Karabağ otonom yönetimi, bu kargaşadan faydalanarak 1988’de Ermenistan’a bağlanmayı talep etti. Ancak talep karşılık bulmadı. 1991 yılında ise Azerbaycan ve Ermenistan bağımsızlıklarını ilan etti. Karabağ Ermenileri’nin de ayrılık girişimi hızlandı. Bu dönemde Karabağ’da Türk nüfusu yüzde 20 düşmüştü.10 Aralık 1991’de Karabağ’da Azerbaycan’ın kabul etmediği referandum yapıldı. Ardından Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi. Fakat uluslararası toplumda rağbet görmedi.
Gerginleşen ortam ve çıkan çatışmalar sonucu, 1992’de Ermenistan ordusu Karabağlı Ermenilerle birlikte, henüz yeni kurulmuş, yeterli silahı olmayan Azerbaycan ordusu arasında savaş oldu. Uzun süren bu savaş, 1994 yılında son buldu. Savaşta yaklaşık 30 bin kişi canını kaybetti. Türkiye’den gönüllü gençlerden oluşan ‘Rüzgar Birlik’ de burada savaştı. Sonunda Ermeniler bölgenin önemli bölümünün kontrolünü ele geçirdiler.
Dağlık Karabağ akademik çevrelerce yıllardır ‘Donmuş Savaş’ olarak nitelendiriliyor. Karşılıklı ateşkes ihlalleri oluyor. 2014 yılında en kanlı çatışmalar oldu. 2 gün süren çatışmada, 16 Azerbaycan askeri şehit oldu. Ermeniler ise yaptıkları açıklamada 20 askerin öldüğünü söyledi. Yarım milyon mülteci Azerbaycan ve Ermenistan’a sığındı. 1 milyondan fazla insan yer değiştirdi. Azerbaycan Topraklarının yüzde 14’ten fazlası işgal altında kaldı. Azerbaycan savunma harcamalarını 2003’ten beri yüzde 50 artırdı. Ordu her yönüyle güçlendi. Ermenistan, Rusya’nın yardımıyla cephaneliğini genişletti. Rusların en büyük kolordusu da Ermenistan’da konuşlu durumda bulunuyor. Sorunun en zayıf noktası ise 175 km uzunluğunda ve mayın tarlaları ile doludur. Temas hattında Ermenistan 30 bin, Azerbaycan’ın ise biraz daha fazla askeri bulunuyor. Minsk Grubu’nda müzakereler devam ediyor. Daha önceleri açıkça Ermenileri destekleyen Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan’a eşit mesafede durmaya çalışıyor. Dağlık Karabağ, ABD için Orta Doğu’daki savaşlardan daha az önem arz ediyor. Azerbaycan’ın olası bir anlaşmadan beklentisi, işgal altındaki topraklarına kavuşmaktır. Ermenistan ise Karabağ Ermenilerine güvence verilmesi ve bağımsızlık oylaması yapılmasını istiyor. Anlaşmanın Azerbaycan için yaygı veren tarafı: Bağımsızlık seçeneğinin referanduma götürülmesi. Ermenistan için kaygı ise Ermenistan’ın Dağlık Karabağ topraklarını birbirine bağlayan Laçin koridorunun korunamaması ve uluslararası garantilerin bölgedeki etkisinin azalması.
Sonuç olarak bugün Azerbaycan ordusu ve ekonomisi, Ermenistan’dan katbekat güçlüdür. Tarihten gelen kan bağıyla, Türkiye Azerbaycan’ın yanındadır. Ermenistan, Fransa ve Rusya desteği ile işgal ettiği toprakları er ya da geç sahibine verecektir. Bugün Azerbaycan’da halk, her şeyi bir tarafa bırakmış, Karabağ için tek vücut olmuştur.
TANRI TÜRK’Ü KORUSUN, TÜRK MİLLETİ VAR OLSUN