2003'te Irak savaşını meşrulaştırmak için hatalı bilgilere dayalı BM Güvenlik Konseyi konuşmasıyla akıllara kazınan Powell'ın, 84 yaşında Covid-19 kaynaklı komplikasyonlardan öldüğü açıklandı.

Powell'ın Kovid-19 komplikasyonlarından Walter Reed Askeri Tıp Merkezi'nde öldüğü Facebook sayfasında ailesi tarafından duyuruldu.

Powell, Korfez Savaşı'na denk gelen 1989-93 arasında ABD genelkurmay başkanı ve Irak işgaline denk gelen 2001-05 yılları arasında dışişleri bakanı olarak görev yaptı.

Öte yandan Powell, Genelkurmay Başkanlığı sırasında General Manuel Noriega'nın devrildiği Panama'ya yönelik ABD işgalinin (1989) ve Körfez Savaşı'yla ilgili Çöl Kalkanı ve Çöl Fırtınası harekatlarının (1991) planlanmasında önemli rol oynadı.

ÜNLÜ BM KONUŞMASI VE SONRASI

Powell, 5 Şubat 2003'te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda konuşmuş ve Irak'ta hareketli biyolojik silah laboratuarları olduğunu ileri sürmüştü. Powell, sözde laboratuarların yerlerini bilgisayarda çizilmiş bir harita üzerinde göstermişti.

Powell, iddiasını daha etkileyici kılmak için BM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma esnasında elinde bir şişe dolusu şarbon tutmuş, bunu dinleyicilere göstermişti. Powell, aynı zamanda El Kaide ile Irak hükümeti arasında ilişkiler bulunduğunu tespit ettiklerini de iddia etmişti.

Almanya'da yaşayan bir Iraklı mülteci olan Refik Ahmet Alvan el-Cenabi'ye dayanan bu iddiaların doğru olmadığı işgalden çok kısa bir süre sonra ortaya çıktı.

O dönemde Dışişleri Bakanlığı İstihbarat ve Araştırma Bürosu (INR), Powell'ın konuşmasının ilk taslağında yer alan 38 iddianın "temelsiz" veya "zayıf" olduğunu tespit etmiş, bu iddialardan yirmi sekizi konuşma metninden çıkarılmıştı.

11 Eylül saldırılarının onuncu yıldönümünde El Cezire televizyonuna konuşan Powell, BM'de yaptığı konuşmadan ötürü pişman olduğunu anlattı. Powell röportajında şunları söyledi:

"Konuşmamı, aylar öncesinde yapılmış ve Kongre'ye sunulmuş olan istihbarat tahminlerine dayanarak, bana konuşmadan dört gün önce haber verilmesi üzerine yaptım. CIA başkanı, yardımcısı ve tüm CIA uzmanları o konuşmadaki bütün kelimelerin üzerinden geçmişti. Hiçbir şeyi ben uydurmadım araya hiçbir şey sıkıştırmadım. Bazı insanlar konuşmaya istihbaratın doğrulayamadığı şeyler eklemeye çalıştılar, ama ben 'hayır' dedim. Böylece elimdeki bilgileri sundum. Bunlar Başkan'ın inandığı bilgilerdi, hükümetteki meslektaşlarımın inandığı bilgilerdi. Ama sonradan anladık ki istihbaratçıların tanık gösterdikleri kaynaklardan pek çoğu hatalıydı.”