Biden'ın selefi Donald Trump tartışmalı bir şekilde, Kudüs'ü tek taraflı olarak İsrail'in başkenti olarak tanımaya ve ABD büyükelçiliğini Mayıs 2018'de Tel Aviv'den taşımaya karar verdi. Filistinli liderler, Doğu Kudüs'ün gelecekteki bir Filistin devletinin başkenti olmasını istiyor ve ABD büyükelçiliğinin hareketini Washington'un İsrail'in şehri fiilen ilhakını desteklediğinin kanıtı olarak görüyor. 

Biden, Trump'ın kararını geri çevirmedi ve arşivlerin bu hafta başlarında ortaya çıkan ve 1950 yılında çıkan Mülkiyet Yasası kullanılarak Filistinlilerden el konulan topraklar üzerinde yeni bir ABD konsolosluğu inşa etme planlarıyla devam edecek.

GERGİNLİĞİN ORTASINDA KRİTİK ZİYARETLER

ABD lider, Naftali Bennett hükümetinin çöküşünün ardından geçen ay görevi devralan geçici başbakan Yair Lapid ile ortak bir basın toplantısı düzenleyecek. Eski Başbakan Binyamin Netanyahu ile de görüşecek. Biden, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmek için Cuma günü Batı Şeria'nın işgal altındaki Beytüllahim kentine gidecek.

Toplantı, işgal altındaki Batı Şeria kenti Cenin'de bir İsrail askeri baskını haberini yaparken öldürülen Filistinli-Amerikalı gazeteci Shireen Abu Akleh'in 11 Mayıs'ta öldürülmesinin ardından İsrail ile artan gerilimin ortasında gerçekleşecek. Ailesi Biden'a bir mektup yazarak onu "ihanet" ve "yas tutan bir ailenin beklentilerini karşılayamamakla" suçladı. 

BİDEN LAFINDAN DÖNDÜ

Gezi, Körfez ülkeleriyle, ABD'deki yakıt maliyetlerini ve enflasyonu kontrol etmek amacıyla petrol üretimini arttırmak için bastıracağı bir zirveye katılmak üzere gideceği Suudi Arabistan'da sona erecek. Biden, daha önce Suudi Arabistan'ı dışlanması gereken bir devlet haline getirilmesi çağrısında bulunmasına ve muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın suikastine yönelik eleştirilerine rağmen, Suudi Arabistan'ı ziyaret etme kararını savundu. (Middle East Eye)