Muhalefetin koordinasyon konseyinin lideri olan Kalesnikava, geçen yıl on binlerce Belaruslunun ülkenin modern tarihinin en büyük protestolarında sokaklara döküldüğü bir ayaklanmaya öncülük etmek için birleşen üç kadından biriydi.

‘ULUSAL GÜVENLİĞE ZARAR VERDİ’

Kalesnikava geçen Eylül ayında tutuklandı ve kendisine ülkeyi terk etmesi söylendiği sınıra götürüldü. Muhalif siyasetçinin sürgüne gitmek yerine hapishaneye girmeyi göze alarak pasaportunu yırttığı bildirildi. İktidarı ele geçirmek için komplo kurmak, ulusal güvenliğe zarar verecek eylem çağrısı yapmak, medya ve interneti kullanarak ulusal güvenliğe zarar verecek eylemlerde bulunmakla suçlandı.

Aynı duruşmada, muhalefet konseyi liderliğinin bir başka üyesi olan avukat Maxim Znak da benzer suçlamalardan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Hakkındaki suçlamaları protesto etmek için yargılanmayı beklerken açlık grevine başlamıştı.

‘SADAKATSİZLERİ TEMİZLEME OPERASYONU’

Lukaşenko'ya karşı cumhurbaşkanlığına aday olan sürgündeki muhalefet lideri Sviatlana Tsikhanouskaya, "Hiçbir şeyden suçlu olmayan Maria ve Maksim'in derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dedi. 

Hem Kalesnikava hem de Znak, geçen yılki seçimlerde Lukashenko'ya meydan okuyan ve tutuklanmadan önce önemli bir desteğe sahip görünen eski bir bankacı olan Viktar Babaryka'nın başkanlık kampanyasının üyeleriydi. Temmuz ayında rüşvet almak ve kara para aklamak suçlarından 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Lukashenko, baskıları ikinci yılına girerken rejimine karşı çıkanları cezalandırmak için son aylarda aşırıya kaçtı. Mayıs ayında hükümet muhalif gazeteci ve blog yazarı Roman Protasevich'i Atina'dan Vilnius'a taşıyan bir Ryanair jetini zorla indirerek tutukladı. 

Bu arada Belarus'ta muhalif politikacılar, avukatlar, gazeteciler ve diğer sivil toplum üyeleri de dahil olmak üzere yüzlerce kişi tutuklandı. Lukashenko, sadakatsiz örgütleri “temizleme” olarak adlandırdığı eylemi gerçekleştirirken, tıbbi ve bakımevi hizmeti sunanlar da dahil olmak üzere düzinelerce STK kapatıldı.

 (Guardian)