Washington'un Arap dünyasına yönelik dış politikasında köklü bir değişiklik bekleyen Suudi Arabistan, bugünlerde bölgesel bağlarını yeniden gözden geçiriyor. Geçtiğimiz haftalarda
hem Türkiye’yle hem de Katar’la olan ilişkilerinde proaktif şekilde hareket eden Riyad, yeni bir dış politika belirleyebilir. Cesaret verici bir şekilde, Ankara ve Doha'nın uzlaşma çabalarına
olumlu tepki verdikleri bildirildi. Haberlere göre, Suudi-Katar yakınlaşmasına ilişkin bir duyuru, daha önce olmasa da önümüzdeki ay Körfez İşbirliği Konseyi zirvesinde beklenebilir.

SUUDİ ARABİSTAN’LA TÜRKİYE’NİN İLİŞKİLERİ TOPARLANDI

Riyad ile Ankara arasındaki gerginlik, 2018 yılında Cemal Kaşıkçı'nın Suudi Konsolosluğu'nda öldürülmesiyle kötüleşmişti.

Suudi Kralı Salman, geçtiğimiz ay Riyad'ın ev sahipliği yaptığı 20 kişilik zirveden sadece bir gün önce, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla aradı ve her iki taraf da ‘diyalog kanallarını açık tutma’ konusunda anlaştı.

O zamandan beri, Suudi-Türk ilişkileri iyileşti ve Riyad, Türk mallarını yasaklama planlarından vazgeçti. Bu yıl, Türkiye'nin krallığa ihracatı Ekim ayı itibarıyla yüzde 16 düştü. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu olumlu bir not olarak 27 Kasım'da "Güçlü bir Türkiye-Suudi Arabistan ortaklığı sadece ülkelerimiz için değil tüm bölge için faydalı olacaktır" şeklinde bir tweet attı.

TÜRKİYE’DEN DE ILIMLI TUTUM BEKLENİYOR

Dış politika hedeflerini değiştirerek, krallık kendisini Washington'da yaklaşan yönetim değişikliğine hazırlıyor. Biden, geçen yıl seçim kampanyası sırasında Erdoğan'ı ‘otokrat’ olarak
nitelendirerek eleştirdi; Ankara'nın da Washington ile ilişkileri yeniden kurmak için daha ılımlı bir tutum alması bekleniyor. Türkiye'nin Katar eski büyükelçisi Mithat Rende verdiği
demeçte, Suudi-Türkiye yakınlaşması için bir itici güç olan Joe Biden'in gelişi olduğunu söyledi.

Suudiler, Biden yönetiminin farklı muamelesine hazırlıklı olmalı" dedi. Ancak Trump yönetiminin Rusya'nın S-400 savunma sistemlerini satın alması için Türkiye'ye duyurduğu
yaptırımlar yeni bir ikilem olacak.

ORTA DOĞU’DA İŞLER KARIŞIK

Suudi Arabistan’ın yeni politikası, yıllarca süren bölgesel rekabet ve sürtüşmelerin ardından Orta Doğu'ya barış getirebilir ve aynı zamanda başka önemli sonuçlara da yol açabilir.

Birincisi, bu Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri için bir dönüm noktası olabilir. Abu Dabi'yi Doha ile barışa ikna etmek Riyad için bir zorluk olmaya devam ediyor. BAE'nin ABD
Büyükelçisi Youssef Al Otaiba, geçtiğimiz günlerde verdiği demeçte Katar'ı, ‘kurbanı oynamakla’ suçlayarak, ‘’anlaşmazlığın kısa sürede çözüleceğini sanmıyorum’’ dedi. Yine de
Abu Dabi'nin pozisyonunun değişebileceğine dair işaretler var. ABD'li bir düşünce kuruluşuna yaptığı yorumlarda Otaiba, anlaşmazlığın çözümünde ‘ilerleme tohumları’ olduğuna dikkat
çekti.

Aynı şekilde BAE, Ankara’nın bölgedeki dış politikasını onaylamıyor. Riyad, bu günlerde BAE- İsrail'in İran karşısındaki duruşundan da uzaklaştı ve tek başına gitmek istiyor gibi görünüyor.
Yemen'de Suudi liderliğindeki savaş ve BAE’nin Libya’daki rolü konusunda artan dış politika farklılıkları görülebilir.