AB, Sincan'daki dört üst düzey yetkiliyi hedef aldı. Yaptırımlar, yetkililerin mal varlıklarının dondurulmasını ve AB içinde seyahat etmelerinin yasaklanmasını içeriyor. 

Ayrıca, Avrupa vatandaşlarının ve şirketlerinin kendilerine mali yardım sağlamalarına izin verilmeyecek.

27 devletten oluşan AB, bunun yanında, Sincan'ı yöneten ve ekonomisini kontrol eden "devlete ait ekonomik ve paramiliter bir organizasyon" olarak tanımladığı Sincan Üretim ve İnşaat Kolordu Kamu Güvenlik Bürosu'nun varlıklarını da dondurdu.

‘DAHASI GELECEK’

İngiltere Dışişleri Bakanı Dominic Raab, önlemlerin Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve 27 ulustan oluşan AB'nin Müslüman Uygur halkına yönelik ciddi hak ihlallerine ilişkin artan kanıtlar sebebiyle yapılan yoğun diplomasinin bir parçası olduğunu söyledi.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken yaptığı açıklamada, "Birleşik bir tepkinin uluslararası insan haklarını ihlal eden veya kötüye kullananlara güçlü bir sinyal gönderdiğini ve benzer fikirlere sahip ortaklarla koordineli olarak daha fazla eylemde bulunacağımızı" söyledi.

MİSİLLEME GECİKMEDİ

Çin, Avrupalı 10 kişiye ve dört kuruma Çin'in çıkarlarına zarar verdiğini ve "kötü niyetle yalan ve dezenformasyon yaydığını" söylediği yaptırımlara hemen tepki verdi. 

Başlangıçta Çin, Sincan'da toplama kamplarının varlığını reddetti, ancak bölge halkına eğitim veren ve radikal cihatçı düşünceye maruz kalan kişileri yeniden eğitmek için merkezler olarak tanımladı.

Yetkililer, orada insan hakları ihlallerine ilişkin tüm suçlamaları reddediyor. 

Çin Dışişleri Bakanlığı, kendi misilleme tedbirlerini çıkarırken, AB yaptırımlarını "yalan ve dezenformasyondan başka hiçbir şeye dayanmadığı için" kınadı. 

Bakanlık, bu kişilerin ve aile üyelerinin Çin, Hong Kong ve Makao'ya girmelerinin yasaklanacağını ve bu bölgelerle mali ilişkilerin kesileceğini söyleyerek 10 kişi ve dört kuruma yaptırım uyguladığını duyurdu.

Bakanlık, kurumlara karşı ne tür önlemler alınacağını söylemedi. Ancak yaptırım uygulanacak kurumların, Avrupa Birliği Konseyi Siyasi ve Güvenlik Komitesi, AB Parlamentosu'nun İnsan Hakları Alt Komitesi, Almanya merkezli Mercator Çin Araştırmaları Enstitüsü ve Danimarka'daki Demokrasiler İttifakı Vakfı olduğunu bildirdi.