Uluslararası Doğayı Koruma Birliği'nin kongresi, bilim insanlarının biyolojik çeşitlilik kaybının kaçınılmaz olacağı, muhtemelen kalıcı olacağı ve derin deniz madenciliğine izin verilirse okyanus ekosistemi üzerindeki sonuçların bilinmeyeceği konusundaki endişelerini kabul etti.

Korumacılar, hareketin hükümetlere, değerli mineraller ve metaller için çok derinlerde deniz yatağı madenciliğine karşı küresel muhalefet hakkında güçlü bir mesaj gönderdiğini söylüyorlar.

'DESTEKTEN MEMNUNUZ'

Deep Sea Conservation Coalition'ın (DSCC) kurucu ortağı Matthew Gianni, hükümetten, kurumlardan ve STK'lardan yasak için gelen destekten memnun olduğunu söyledi.

Gianni, "Bu kongreye ev sahipliği yapan Fransa da dahil olmak üzere Uluslararası Deniz Yatağı Kurumu üye ülkelerinin artık uyanması ve sivil toplum ve çevre adına hareket etmesi ve bir moratoryumu desteklemek için harekete geçmesi gerekiyor" dedi. DSCC'ye göre, Alman çevre bakanlığı, Fiji hükümeti ve diğer birçok devlet kurumu önergeyi desteklemek için oy kullandı. Önergede çekimser kalan ülkelerden biri de İngiltere oldu.

Önerge, tüm devlet üyelerini, titiz ve şeffaf etki değerlendirmeleri yapılana, sosyal, kültürel ve ekonomik riskler anlaşılana ve deniz çevresinin korunması sağlanana kadar derin deniz madenciliği konusunda bir moratoryumu desteklemeye çağırıyor. Ayrıca devletlere, şeffaf ve çevreye karşı sorumlu karar alma ve düzenlemeyi sağlamak için Uluslararası Deniz Yatağı Kurumu (ISA) reformunu teşvik etme çağrısında bulundu.

Yaklaşık 167 ülke ve Avrupa Birliği, BM deniz hukuku sözleşmesi uyarınca kurulmuş çok ajanslı bir otorite olan ISA'nın üyesidir. Kuruluş, iki yıl gibi kısa bir süre içinde deniz yatağının ticari madenciliğini lisanslamaya başlayıp başlamamayı tartışıyor.

Guardian