Bundan 100 yıl önce, dünya nüfusunun üçte birine bulaşan ölümcül grip türü yalnızca üç yılda ortadan tamamen kalktı. Peki insanların, virüslerin ne olduğunu anlamasından önce yaşanan süreçten sonra ne değişti?  ? Ne olacak? Ve bu ‘son pandemi’ nasıl bitecek?

BİR PANDEMİ İÇİN ÜÇ BİLEŞEN

Queensland Üniversitesi'nden virolog Kirsty Short, ilk vakanın pandemiye neden olması için üç koşula ihtiyacı olduğunu söylüyor:

1. İnsanlarda hastalığa neden olması
2. Aktarılabilir olması 
3. Önceden ona karşı bağışıklığımız olmamalı

İnsanlığın bugün MERS ile yaşadığına vurgu yapan Doktor Short, ancak bunun henüz bir salgına sebebiyet vermediğini ifade etti.  

‘’DİĞER KORONAVİRÜSLERE BAĞIŞIKLIK KAZANDIK’’

Grip ve soğuk algınlığına neden olan koronavirüslerin bir noktada ‘pandemi’ olduğunu belirten Short, ‘’Bu umursamadığımız mevsimsel soğuk algınlığı haline geldi çünkü onlara karşı bağışıklık geliştirdik" dedi.

Short sözlerini şöyle sürdürdü:

Bir salgını oluşturan üç bileşen açısından, COVID-19 söz konusu olduğunda, virüsün bize bulaşmasını durdurmak için yapabileceğimiz pek bir şey yok. Çünkü bu, virüsün ve insanın biyolojisine dayanıyor. Fiziksel mesafe ve maskelerle, virüsün o kadar fazla bulaşmasına izin vermemek için o ikinci kolu bir şekilde çekebiliyoruz. Ancak bir virüsüni, pandemiye dönüşmesini engelleyen en büyük şey - yani birden fazla ülkeyi veya kıtayı etkileyen büyük ölçekli bir salgını - üçüncü faktördür: bağışıklık.

DOMUZ GRİBİ: PANDEMİDEN MEVSİMSEL GRİBE

Nisan 2009'da domuz gribi patlak verdiğinde, önceki grip virüsü türlerinden pandemik bir hızla yayılacak kadar farklıydı. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 10'u bu virüse yakalandı. Ardından, pandeminin yaklaşık altı ayında bir aşı bulundu. Ertesi yıl, domuz gribi mevsimsel bir grip virüsü haline geldi - hala dolaşımda ama pandemik düzeylerde değil. Çünkü, nüfusun yeterli miktarı aşı oldu veya virüse karşı bağışıklık sağladı. 

AŞISI OLMAYAN BİR SALGIN

Peki ya 1918 grip salgını? Birçoğunun COVID-19 ile karşılaştırdığı büyük tarihsel salgın, bir aşının yokluğunda nasıl sonuçlandı?

Doktor Short, aşı olmadan bunu yapmak daha uzun soluklu olduğunu ifade ederek "1918'de aşı yoktu. Virüs kontrol edilmeden dolaştı. Ve pandemi bazı yerlerde 1921'e kadar devam etti. Ancak aşı olmadan sürü bağışıklığına ulaşmak çok büyük bir maliyetle geldi: Dünya çapında on milyonlarca insan öldü’’ ifadelerini kullandı.

Artefact Heritage Services'den tıp tarihçisi Peter Hobbins ise geçen yüzyılda, 1918 grip salgınının hem son derece bulaşıcı hem de klinik olarak şiddetli olması nedeniyle en kötü senaryo olarak kabul edildiğini söylüyor. Hobbins’e göre günümüz önlemlerinin 1918’dekilere benzediğini ve bunlara güvenmek durumunda kaldığımızı da belirtiyor.

BU SALGIN NASIL VE NE ZAMAN SONA ERECEK?

Covid-19 için aşı çalışmaları devam ederken birçok tedavi yöntemi de yer alıyor. Aşı ve tedavi yöntemleriyle ilgili açıklama yapan Dr. Short, aşının bulunması her şeyi bir anda değiştirmeyeceğini görüşünde. Pandeminin ne zaman biteceğinin bilinmeyeceğine vurgu yapan Short, ‘’Aşıları çıkardığımızda vaka sayısının azalacak, tedaviler yöntemleri daha da gelişecek ve ölüm oranı düşecek. Bir virüsü insan popülasyonundan çıkarmak inanılmaz derecede zor. Bunu yalnızca bir insan patojeni ile yaptık: Çiçek hastalığı. Bunu yapmak için küresel bir aşılama stratejisine ihtiyacınız var. Bunun da ötesinde, virüse ve virüsün ortaya çıkardığı herhangi bir mutasyona karşı esasen yüzde 100 koruma sağlayan bir aşıya ihtiyacımız var" dedi.

KAYNAK: ABC | POLEMİKHABER.COM | ÇEVİRİ: İSMAİL CÖMERT