Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nde düzenlenen Büyük İstanbul Mitingi'nde halka seslendi.

Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu hedef alan Erdoğan, "Bunlar Atik Valide Camii'ne bira şişeleriyle girdiler mi? Tüneller açmaya kalktılar. Ama bedelini ağır ödediler. Bay Bay Kemal istersen fıçılarla iç. Benim milletim ayyaşa sarhoşa kalkıp da meydanı bırakmaz" ifadelerini kullandı. 

'14 MAYIS'TA BİRİLERİNİ EMEKLİYE SEVK EDECEĞİZ'

Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:

"14 Mayıs'ta birilerini emekliye sevk edeceğiz. İstanbul'da doğduk, İstanbul'da belediye başkanlığı yaptık, başbakanlığa yürüdük, cumhurbaşkanlığı yaptık ve bu yürüyüşü beraber yaptık.  Resmi rakamı getirdiler bana 1 milyon 700 bin. İstanbul yapar mı? İstanbul sandıkları patlatır mı?"

İstanbul'u doğumdan bu yana aşkla sevdik. İstanbul sadece kendi sınırlarından, orada yaşayanlardan ibaret bir şehir değil; İstanbul aynı zamanda Türkiye'dir. Balkanlar'dan Kafkas'a dört bir taraftan kardeşlerimizin şehridir. Yerle gök arasında nerede yaşamak istersin diye sorulsa vereceğimiz cevap her zaman İstanbul'dur. 

'KILIÇDAROĞLU'NA BİZ VATANI BÖLDÜRMEYECEĞİZ'

Atatürk Havalimanı bizim için sadece eskiden gelip geçtiğimiz, seyahatlerimizi gerçekleştirdiğimiz bir yer değildir. Bu alan havacılık alanındaki teknolojik hamlesinin başladığı, sonra tek parti CHP’si tarafından bitirildiği yerdir. Bunların bu ülkede dikili taşı yok, dikili ağacı yok. Onun için benim milletim 14 Mayıs’ta bunlara gereken cevabı sandıklarda verecektir. Türkiye sana sen bize emanetsin diyorlar. Biz vatanımızı böldürtmeyeceğiz. Bu terör örgütleriyle beraber gezen, dolaşan Kılıçdaroğlu’na biz vatanı böldürtmeyeceğiz

Yahu Ekrem sen Trabzonlusun. İstanbul'a hizmetkar olman gerekirken senin oralarda ne işin var. 2024'te de ona ders vermeye hazır mısınız? 

'İSTANBUL 'EVET' DERSE BU İŞ BİTER'

Atatürk Havalimanı'na şimdi de Teknofest'i gömmek istiyorlar. Gömdürmeyeceğiz değil mi? İHA'ları SİHA'ları, AKINCI'lara sahip çıkacak ülkemizi ayağa kaldıracağız. 15 Temmuz'da gece buraya indik. Bay bay Kemal tankların arasından FETÖ'cüler tarafından kaçırılarak Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gitti, orada kahvesini yudumladı. Ona ihtiyacımız yoktu, on binler buradaydı. 15 Temmuz destanından rahatsızlık duyanlar buradan her geçtiğinde aynı hezimeti yaşıyorlar. Onların bu kabuslarını hiç bitirmeyeceğiz. İstanbul 'evet' derse bu iş biter, İstanbul 'birilerini emekli edeceğiz' derse bu iş biter.

'AVRUPA'NIN DERGİLERİ BURAYI İZLİYOR'

Avrupa'nın gazeteleri, dergileri şimdi burayı izliyor, gereken cevabı siz vereceksiniz.

Bizim İBB Başkanlığından beri bir prensibimiz var yapmayacağımız şeyi söylemiyoruz, o yüzden ülkemize kazandırdığımız her esere takoz koyuyorlar. Biz sözümüzü hep milletimize söylüyoruz. Eser ve hizmet yarışımızı da muhalefetle değil kendi kendimizle yapıyoruz.

'GIPTA İLE BAKILAN ŞEHİR HALİNE GETİRDİK'

Tek tek anlatsak günlerce bitmeyecek eser ve hizmetle ülkemizi büyüttük. Yürümekle bu yol bitmez. Yapacağımız çok şey var. Tabii ki sorunlar da var. Ama önce nereden nereye geldiğimizi görmemiz lazım. Bir yönetici düşünün iş başına geldiği günden beri engel üstüne engel aşmak zorunda kalıyor. Bizi bu şehre hizmetten alıkoymak için neler yaptılar neler. Bu şehri sahip olduğu altyapı ve üstyapı zenginlikleri ile bütünleştirerek gıpta ile bakılan şehir haline getirdik. Haliç'in tüm dip çamurlarını pompa sistemi ile naklettik.

'BİRA ŞİŞELERİYLE GİRDİLER' YALANI

Zulüm 1453 yazdılar duvarlara. Başbakanlık ofisimin karşısına rahmetli anneciğime hakaretler ettiler. Bunlar Atik Valide Camii'ne bira şişeleri ile girdiler. Mabedimizi kirlettiler. Tüneller açmaya kalktılar, ama bedelini ödediler. Benim milletim ayyaşa sarhoşa meydanı bırakmaz. Zulüm 1453'te başladı yazanların mesajı açık değil mi? Kumpas kasetlerine sarılanların mesajı açık değil mi? 15 Temmuz'da tankların arasından kaçıp gidenlerin mesajı açık değil mi? Ekonomik tetikçilerin tuzaklarına tüketmeyin ülke batsın diyenlerin mesajı açık değil mi?

MÜEZZİN YALANLAMIŞTI

Erdoğan’ın bu sözleri akıllara Bezmialem Validebağ Camii eski müezzini Fuat Yıldırım’ı getirdi. Gezi Parkı olayları sırasında camide içki içildiği iddia edilmiş, cami müezzini Fuat Yıldırım ise içki içildiğini görmediğini söylemişti.Fuat Yıldırım, Bezmialem Camii’nde yaşananlar nedeniyle polise de ifade vermiş ve “Ben din adamıyım, yalan söyleyemem, içki içildiğini görmedim” demişti.

Amerika'da kimlerle görüştün bay bay Kemal açıklasana. 21 yılda ülkemize eser ve hizmetleri kazandırdık. Milli geliri 3 kat artırdık. 21 milyona iş ve aş sağladık. 13 buçuk milyon yeni konut yaparak ailelerimizi yeni yuvaya kavuşturduk. Açtığımız okullarla, hastanelerle, tünellerle milletimizin tamamının hayat kalitesini yükselttik. 

Ülkemizdeki sıkıntıları da biliyoruz. Deprem felaketi ile sıkıntıların arttığını biliyoruz. Zamanla hal yoluna girdiğini muhakkak göreceğiz. Her sıkıntıyı nasıl çözdüysek bunların da üstesinden biz geleceğiz. Seçim beyannamemizde yüzlerce binlerce başlıkta ifade ettiğimiz projelerin tamamını hayata geçireceğiz. 

'REFAH PAYI ARTIŞI DA YAPACAĞIZ'

Davos'a gittiğimizde IMF başkanına "Siz alacağınızı bizden tahsil ediyor musunuz, ediyorsunuz. O zaman Türkiye'nin siyasetine karışmak size düşmez, Türkiye'yi ben yönetiyorum" dedim. Merkez Bankası döviz rezervi 22.5 milyar dolardı şimdi 115 milyar dolar. Dünyada herkes faizi yükseltirken biz düşürüyoruz. İstiyoruz ki yatırımcı gelsin yatırımını yapsın, bankalar gereken krediyi versin, ihracat yolu ile de Türkiye'nin rakamları patlasın. Açılan her yeni tesis istihdam olarak, ihracat olarak bizim kazanç hanemize yazılıyor. Eskiden 66 lira olan en düşük emekli maaşını 7 bin 500 liraya yükselttik. İnşallah 7 bin 500 liranın üzerindeki emekli maaşlarını düzeltmek için bir çalışma yapacağız. Asgari ücreti gözden geçireceğiz. Memurlarımızın maaşına Temmuz'da sadece enflasyon farkı eklemekle kalmayıp refah payı artışı da yapacağız. Kamu işçileri için zammı da salı günü açıklayacağız.

YİNE LGBTQİAA+'LARI HEDEF ALDI

Masanın üstünde kimler var altında kimler var hepsi birbirine karışmış. Ne diyorlar, 'Tayyip Erdoğan gitmeli.' Türkiye'de yönetim gitmeli manşetleri atanlar kendini milli görüşçü olarak pazarlayanlarla LGBT'cileri aynı safta buluşturanlardır. Bu LGBT'cileri sandığa gömmeye var mıyız? Bunlar kapalı kapılar ardında görüşüyor. Tabanlarının hassasiyetini umursamıyorlar. Türkiye'nin yönetimine talip olsun diye kurulan masanın nereye vardığına eminim."