Akademisyen Seda Demiralp, Yetkin Report'ta yayınlanan yazısında Murat Kurum'un kazanması durumunda öngördüğü tespitleri yazdı.
Akademisyen Seda Demiralp'a göre, İstanbul seçimleri Türkiye'nin siyasi atmosferinde büyük bir etkiye sahip olacak. Demiralp'e göre, İstanbul'u kazanması durumunda Ekrem İmamoğlu, ülkenin mevcut ruhuna uygun, dinamik ve mücadeleci bir lider olacak. Ancak, seçimi kazanması durumunda Murat Kurum, Erdoğan'ın yorgun bir lider olarak devam edeceği bir süreci işaret ediyor.
Demiralp'e göre, seçmenler temelde kimi daha iyi mücadele edebileceği konusunda bir tercih yapma eğilimindeler. İktidarın "merkez-yerel işbirliği olmazsa hizmet aksar" söylemi, seçmenler üzerinde etkili olmuş durumda. Ancak, İmamoğlu'nu destekleyen seçmenler doğrudan onda gördükleri liderlik ve mücadeleci ruh için yanında duruyorlar.
"HANGİSİ BENİM İÇİN DAHA İYİ KAVGA EDEBİLİR?"
Işık Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Seda Demiralp, şubat ayında İstanPol ile yürüttükleri siyasi ilgisizlik çalışmasının sonuçlarında seçmenin bir tek temel sorunun cevabını aradığına dikkat çekti: “Hangisi benim için daha iyi kavga edebilir?”
Seçmenin, iktidarın “merkez-yerel işbirliği olmazsa hizmet aksar” söyleminden etkilendiğini belirten Seda Demiralp, “Oyu çoktan belli olan ideologları bir kenara bırakır, gerçekten bir “seçim” yapacak olan seçmenlere baktığımızda diyebiliriz ki, Murat Kurum’a oy verenler, onu, arkasında bulunan Erdoğan’ın gücünden ötürü tercih ediyorlar. Bu seçmenler aslında ne Erdoğan, ne AKP, ne de Kurum konusunda bir büyülenme içindeler. Fakat iktidarın “merkez-yerel işbirliği olmazsa hizmet aksar” söyleminden etkilenmiş durumdalar” ifadelerini kullandı.
"SEÇMEN KOLLARINI SIVAYIP KAVGA EDECEK BİRİNİ ARIYOR"
“İmamoğlu’nu tercih eden seçmen ise aradığı gücü doğrudan İmamoğlu’nda, onun şahsında, sözlerinde, bedeninde gördüğü için onun safında bulunan seçmen” diyen Demiralp, şunları söyledi:
“İmamoğlu, 2019’da Erdoğan’a karşı meydan okuyuşuyla artık sahada Erdoğan’dan başka bir savaşcı daha olduğunu ve bundan böyle arkasına dizilenler için bu yolda ne kavga vermek gerekiyorsa vereceğini vaat etti. Ceketini çıkarıp gömleğinin kollarını sıvadığı görüntü seçmeni tam da bu sembolizm sebebiyle heyecanlandırdı. Bugün yalnız Türkiye’de değil dünyanın pek çok yerinde seçmen kendine “diplomatik” bir figür değil, onun için gömleğinin kollarını sıvayıp kavga edebilecek birini arıyor çünkü.
