Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde  AK Partili milletvekili Halil İbrahim Yıldız ve yakınları ile Şenyaşar ailesi arasında kavga çıkmış, 4 kişi yaşamını yitirmişti. İki aile arasında süren davada AK Partili Yıldız'ın yeğenlerinin de aralarında bulunduğu 4 kişi tutuklanmış ve 7 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. 

Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Terkoğlu, bugünkü, "AK Parti Genel Merkezinde ahlaksız teklif"  başlıklı yazısında konuyla ilgili gelişmeleri aktardı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, krizi çözmek için genel başkan yardımcısı Mehmet Özhaseki'yi görevlendirdiğini belirten Terkoğlu, "Şenyaşar ailesi AK Parti Genel Merkezi’ne davet edilmiş. İlk görüşmede daha çok aileyi dinlemişler. Çözmek için niyet beyanında bulunmuşlar. İkinci görüşme ise bambaşka bir ortamda gerçekleşmiş. Bu kez Özhaseki bir dosya ile onları karşılamış. Şenyaşar ailesinden tutuklu bulunan Fadıl Şenyaşar’ın serbest bırakılacağı sözü verilmiş. Hatta bir uzlaşma metni hazırlanmış. Ancak Şenyaşarlar, “onursuz teklif” diyerek bunu reddetmişler" dedi.

Terkoğlu'nun yazısında ilgili bölüm şu şekilde:

"Katliamın 4. yıldönümünde, “neler oluyor” diye dönüp bir daha baktım. Duyduklarım, “böyle olmamalı” dememe neden oldu.

50 KİŞİYLE VEKİLE BASKIN

Urfa’da meselenin infial yaratması, kamuoyunda konuşulanlar, AK Parti içinde bile hadiseye gösterilen tepkiler, meseleye çözüm bulma arayışına neden olmuş. Kimi zaman parti içinde gerginlikler de yaşanmış.

Daha önce, Urfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba’nın, saldırılardan sorumlu tutulan İbrahim Halil Yıldız için kullandığı, “O milletvekiliyle üç buçuk yıldır selamım bile yok” sözlerini yazmıştım. Fakıbaba’nın tehdit edildiğini de gündeme getirmiştim. Öğrendiğime göre tehdit somuta da dökülmüş. Fakıbaba, olaylara tepki gösterdiği gece, Urfa’da devlet misafirhanesinde kalıyormuş. 50 kişilik bir grup burayı basmış. Odalarda Fakıbaba’yı aramışlar. Korumalarının da çabasıyla, kalabalık Fakıbaba’yı bulamadan hadise sonlanmış.

Milletin vekilini hedef alma cüreti, kol kırılır yen içinde kalır diyerek geçiştirilmiş.

Konuştuğum isimler, AK Parti ile Şenyaşar ailesi arasındaki temaslardan da söz ettiler. Geçenlerde merkeze çekilen Vali Abdullah Erin’in, olan bitenin farkında olduğunu söylemiştim. Öğrendiğime göre Vali Erin, Urfa’ya veda ederken Şenyaşar Ailesi ile de görüşmüş. Onlara “Devletin içinde çok kişi sizden yana, mücadelenizi bırakmayın, ama onları da zor durumda bırakmayın” demiş.

İlk temas kendisi de geçmişte AK Parti’den aday adayı olan Erin’in bulunduğu odanın yanındaki odada, valilik binasında yaşanmış. Şenyaşar Ailesi ile AK Parti’nin kritik bir ismi, valilikteki odada buluşmuş. AK Parti’li politikacı, Şenyaşarlar’ın adliye önündeki nöbeti sürdükçe Urfa’da işlerinin ne kadar zorlaştığını anlatmış. Bu soruna çözüm bulmak istediklerini söylemiş. Cumhurbaşkanının da buna niyetli olduğunu ifade etmiş.

Partide anlatılana göre, AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, krizi çözmek üzere, genel başkan yardımcısı Mehmet Özhaseki’yi görevlendirmiş. Şenyaşar ailesi AK Parti Genel Merkezi’ne davet edilmiş. İlk görüşmede daha çok aileyi dinlemişler. Çözmek için niyet beyanında bulunmuşlar.

İkinci görüşme ise bambaşka bir ortamda gerçekleşmiş. Bu kez Özhaseki bir dosya ile onları karşılamış. Aileye bir teklif yapılmış. “Bu meseleyi bize bırakın, ne gerekiyorsa yapacağız, siz kabul edin” diye başlayan konuşma bir pazarlığa dönüşmüş. AK Parti milletvekili İbrahim Halil Yıldız ile Şenyaşarların buluşarak barışması adımının ardından, Şenyaşar ailesinden tutuklu bulunan Fadıl Şenyaşar’ın serbest bırakılacağı sözü verilmiş. Hatta bir uzlaşma metni hazırlanmış.

Ancak Şenyaşarlar, “onursuz teklif” diyerek bunu reddetmişler. Kendilerinin tek beklentilerinin adaletin işlemesi, suçluların cezalandırılması, yargının bunun için çalışması olduğunu söylemişler. Kısacası “temiz sayfa” niyetiyle başlayan görüşme, anlaşmazlıkla bitmiş.

Siyasetin arka odalarında olanları, aradığım AK Parti’li siyasetçiler de mağdur Şenyaşar ailesi de konuşmak istemedi. Adliye önünde nöbete devam eden Ferit Şenyaşar sadece şunu söyledi:

“Kamuoyu baskısı sonucu, hastane davası ile ilgili, dört yıl sonra dört kişi tutuklandı. Dava üzerine hâlâ gizlilik kararı devam ediyor. Ortada bir iddianame yok. Kardeşimiz hâlâ hukuksuz bir şekilde tek kişilik hücrede tutuklu bulunuyor”