AK Partili Özkaya’ya, “Sayın Özkaya, 31 Ekim tarihinde bir açıklama yaptınız, elinizi vicdanınıza koyun akaryakıt o kadarda artmadı. Dünyada yüzde 100 artış var ama bizim ülkemizde yüzde 25 artış var demiştiniz. Bu açıklamayı yaptığınız günden bu güne yani yaklaşık 3 ayda akaryakıta yüzde 100 zam yapıldı. Bu zamlar neden yapılıyor? Hala ciddi bir zam yapılmadığını mı düşünüyorsunuz?” sorusunu yönelten Gazeteci Nail Azbay beklemediği bir cevap aldı. Özkaya bu soruya, “Sözcü’ye yine manşet mi yapacaksın?” diye yanıt verdi.

Gazeteci Azbay köşe yazısında bu durumu şöyle eleştirdi:

Türkiye’nin en çok okunan gazetelerinden olan Sözcü gibi bir yayın kuruluşunun Afyon’da sadece Afyon Postası’nın haberlerini referans gösterip yayınlıyorsa bundan da onur duyarız.

Kendisi, 31 Ekim’deki açıklamalarının çarpıtıldığını, hedef gösterildiğini, bunun gazetecilikle bağdaşmadığını söyledi.

Evet, sözlerini kim çarpıttıysa, kim Ali Özkaya’nın demediğini dedi gibi gösterdiyse yanlış yapmış. 

Biz, Ali Bey’in ağzından ne çıktıysa onu yazdık. Hatta açıklamalarının yer aldığı video kaydını da haberimize iliştirdik.

Ali Bey, açıklamalarında dünya genelinde fiyatların yükseldiğini, doğalgaz zammı yapılmasaydı BOTAŞ’ın zararının 300 Milyar lira olacağını, mecburen bu zamların yapıldığını, devletin bu noktada vatandaşı sübvanse ettiğini, bu ülkeyi yönetmenin zor olduğunu anlatan cümleler kurdu. 

Konuşmasının sonunda ise şunları söyledi: 

“Bir geceliği 100 bin liralık otelde oturup da fakir edebiyatı yapanlar, bir rakı balık sofrasına 46 bin lira verenler, devletin milletin bütçesiyle 400-500 bin lira ile İsveç’te kayak merkezine gitmesini soramayanlar, bir sanatçıya yapılmayan konser bedeli olarak 1 Milyon lira verildiğini soramayanlar, her bir trole 10 bin lira ödenmesini soramayanların bize buna sormasını gazetecilik olarak görüyorum. Normal görüyorum.”

Ali Bey öncelikle şunu söyleyeyim, benim kimseye sorarken çekineceğim bir pozisyonum, patronum, konumum yok. Bundan emin olabilirsiniz. 

Sizin Afyon’da böyle sorulara alışık olmadığınızı verdiğiniz bu yanıttan çok net anladım.

‘SİZ SUNUCULARA DANIŞMANLARINIZIN HAZIRLADIĞI SORULARI VERMEYE ALIŞMIŞSINIZ’

Siz, danışmanlarınız aracılığıyla seçim döneminde konuk olduğunuz yerel televizyon kanalında sunucunun önüne önceden hazırlanan soruları koydurmaya çok alışmışsınız anlaşılan. 

100 bin liralık otelde fakir edebiyatı yapandan kastınız sanırım Kemal Kılıçdaroğlu…

Biz Afyon’da yerel bir gazeteyiz farkındaysanız… 

Hayatım boyunca Kemal Kılıçdaroğlu’nu toplasanız 10 kez görmemişimdir. 

Rakı balık sofrasına 46 bin TL verenlerden kastınız sanırım Ekrem İmamoğlu… 

Kendisini hayatım boyunca hiç görmedim. 

Ben bahsettiğiniz konularla ilgili soruları kendilerine nerde ve nasıl sorabilirim?

Siz siyasisiniz. 

Bu kişilere benden çok daha hızlı ulaşırsınız. 

Bu noktada aracı olursanız bu kişilerle beni yan yana getirirseniz emin olun bu merak ettiğiniz soruları ben kendilerine sorabilirim.

Son söz Ali Bey… 

Nerde ne konuştuğunuza dikkat edin, siz bu milletin vekilisiniz. 

Yani bizlerin vekilisiniz. Bizi temsil edin diyerek sizi Ankara’ya gönderdik. Biz bu millet adına sizlerin her sözünü her davranışını takip ediyoruz. Söylediğiniz sözleri ve davranışları size hatırlattık diye bize kızmayın, sadece bu milleti en iyi şekilde TBMM’de temsil edin. 

Sağlıcakla kalın Ali Bey…