İş insanı Adem Soytekin, 19 Mart’ta İBB'ye yönelik operasyon kapsamında tutuklandı. Cezaevinden avukatı aracılığıyla açıklama yapan Soytekin, hakkındaki haberlerin gerçeği yansıtmadığını bildirdi.
Soytekin, Le Meridien Hotel’de toplantıya katıldığı iddiasını reddederek, "Hayatımın hiçbir döneminde bahsi geçen otele adım atmadım. Kaldı ki iddia edilen tarihlerde İtalya’nın başkenti Roma’daydım. Bu durum pasaport kayıtları, THY uçuş dökümleri ve baz istasyonu verileriyle açıkça ispatlanabilir. Eğer gerçekten gazetecilik yapıyorsanız, bu belgelere ulaşmak için oturduğunuz yerden kalkmanız yeterli" dedi.
ASOY MERKEZ BİNASI YÜZDE 100 EKREM İMAMOĞLU'NA AİT İDDİASI...
Soytekin, Asoy Merkez binasının tamamının Ekrem İmamoğlu’na ait olduğu yönündeki iddiaları kabul etmedi. "Bu, açıkça kamuoyunu yanıltma çabasıdır. Söz konusu arsa yıllar önce özel şahıslar tarafından edinilmiştir. Biz ise firma olarak bu kişilerle yüzde 50 kat karşılığı anlaşma yaparak binayı inşa ettik. Tapu kayıtları ve kadastro belgeleri ortadadır" bilgisini veren Soytekin, haberi yapanlara "Mesleğiniz gereği araştırmacı sıfatınızı kullanarak bu belgelere kolaylıkla ulaşabilecekken yalan haber yapmayı tercih etmeniz mesleğinize saygınızı göstermektedir" sözleriyle tepki gösterdi.
'15 TEMMUZ GECESİ EMNİYETTEYDİM'
Soytekin, "15 Temmuz gecesi Ekrem İmamoğlu ile denize açıldı, darbe bitene kadar teknede beklediler" iddiasına da yanıt verdi.
Soytekin, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi sabaha kadar Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğünde bulunduğunu belirterek, güvenlik kameraları ve resmi kayıtların bu gerçeği açıkça ortaya koyduğunu, hatta firmasına ait iş makineleriyle yolları güvenlik amacıyla kapattığını aktardı. O gece yardım istediği birçok kişinin kendisine "taraf oluyorsun" diyerek geri çekildiğini söyleyen Soytekin, "Şimdi çıkmış konuşan bu şahıslar, o gece susmayı tercih edenlerdir. Bugün ahkam kesenler, o gece korkudan saklananlardır" ifadelerini kullandı.
'HAKKIMI HELAL ETMİYORUM'
Adem Soytekin, hakkında çıkan haberler üzerine hukuki süreç başlattığını açıklayarak, şunları kaydetti:
"Kul hakkı yiyen, itibarsızlaştırmaya çalışan, algı oyunlarıyla şahsımı yıpratmaya çalışan hiçbir kişiye hakkımı helal etmiyorum. Attığınız her iftiranın, yaydığınız her yalanın hesabı adalet önünde sorulacaktır. Kamuoyunun bu kirli senaryolara değil, belgelere ve gerçeklere kulak vermesi elzemdir."