Halk TV yazarı İsmail Küçükkaya, bugünkü köşe yazısında depremin yarattığı yıkıcı etkilerin hükümet nezdinde koordinasyonsuzluk iddiaları vatandaş üzerinde kırgınlığa ve kızgınlığa neden olduğunu söyleyerek, 'Büyük depremin gösterdiği acı gerçekler de devlet yönetiminde hükümetin zafiyetlerini açığa çıkardı. Ağır bedeller ödedik. Halk üzgün, kırgın ve kızgın. Bunun sandığa yansımaması mümkün değil.' diye konuştu. 

'YALDIZLAR DÖKÜLÜR, HALK VAZİYETE EL KOYAR' 

İsmail Küçükkaya, bugünkü kaleme aldığı yazısında şu ifadelere yer verdi. 

Bazen siyaset dünyası halkın gerisinde kalır. Kısır çekişmelerle vakit kaybedince siyaset sınıfı toplumun önünde değil arkasında kalır. Sosyoloji, teknoloji, hatta psikoloji bundan etkilenir. Halk kendisinin iyi temsil edilmediğini görür. Anlaşılmadığını düşünür. Siyasetçinin halkından uzaklaştığını ve topluma yabancılaştığını hisseder. Ayrı dünyaların insanlarıyız artık der. Bu hale düşünce halkın sorunlarını çözme yeteneğini yitirir politikacı. Tökezlemeye başlar. Büyük bir olayda bu durum apaçık ortaya çıkar. Yaldızlar dökülür. İşte o zaman halk vaziyete el koyar. Marmara depreminde bunu yaşamıştık.' hatırlatmasını yaptı.

'AĞIR BEDELLER ÖDEDİK' 

Büyük depremin gösterdiği acı gerçekler de devlet yönetiminde hükümetin zafiyetlerini açığa çıkardı. Ağır bedeller ödedik. Halk üzgün, kırgın ve kızgın. Bunun sandığa yansımaması mümkün değil. Şimdi halkı kimin anladığını göreceğiz. Halkla aynı duygu dünyasında kim var bunu bileceğiz. Toplum karar arifesinde. Öncelikle duygu dünyalarını karşılaştıracak. Yaşadığım bu büyük acıyı kim yüreğinde hissediyor ona bakacak. Sonra yaşadığım bu büyük travmayı kim atlatmama yardım edebilir bunu düşünecek. Ve beni ileriye kim taşıyacak, kim geleceği kurmamda önderlik edebilir bunu sorgulayacak. Yani ülkemi kim iyi yönetecek buna karar verecek. Halk siyasete el koyacak.