CHP Genel Başkanı Özgür Özel partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Özel, Erzincan İliç'teki maden faciasıyla ilgili olarak AK Partili Murat Kurum'u savunan MHP Lideri Bahçeli'ye de, belgeli şekilde yanıt verdi. 

Özel’in açıklamalarından satırbaşları:

ERZİNCAN'DAKİ FACİAYA İLİŞKİN

"İliç meselesi aslında normal şartlarda, herhangi bir demokraside turnusol kağıdı gibidir. Ve bu yaşandığında iktidarın öyle özeleştiri yapması, yapmıyorlar ama, özeleştiri yapması da onları kurtaramaz. Dilemiyorlar ama özür de onları kurtaramaz. Değil bir bakan, başka bir ülkede olsa başbakan, cumhurbaşkanı istifa etse ancak yeridir. Bu İliç’i ilk kez duymuyoruz, bu İliç Erzincan İliç’teki altın madeni yılların çevre mücadelesinin, yılların demokratik, sivil kitle örgütlerinin, meslek örgütlerinin ve dahi CHP’nin bizzat Çevreden Sorumlu Genel Başkan yardımcılarımızın, geçmişte gidip orada açıklamalar yaptığı tehlikelere dikkat çektiği bir yerdir."

"İliç meselesi aslında normal şartlarda, herhangi bir demokraside turnusol kağıdı gibidir. Ve bu yaşandığında iktidarın öyle özeleştiri yapması, yapmıyorlar ama, özeleştiri yapması da onları kurtaramaz. Dilemiyorlar ama özür de onları kurtaramaz. Değil bir bakan, başka bir ülkede olsa başbakan, cumhurbaşkanı istifa etse ancak yeridir. Bu İliç’i ilk kez duymuyoruz, bu İliç Erzincan İliç’teki altın madeni yılların çevre mücadelesinin, yılların demokratik, sivil kitle örgütlerinin, meslek örgütlerinin ve dahi CHP’nin bizzat Çevreden Sorumlu Genel Başkan yardımcılarımızın, geçmişte gidip orada açıklamalar yaptığı tehlikelere dikkat çektiği bir yerdir.

'KURUM'UN KONUYLA ALAKASI YOK' DİYEN BAHÇELİ'YE YANIT

Bu madenler önce izin alıyorlar. Almış. ÇED raporu düzenlenmiş. Sonra küçük bir izni büyütüyorlar. 4 kat 5 kat büyümek için başvuruyorlar. Büyümek için başvurulduğunda bir çevresel etki değerlendirme raporu hazırlanmış, o raporun altında bir imza var Bakan Murat Kurum. Ve biz Murat Kurum’a bu sorumluluğunu hatırlatıyoruz. Murat Kurum hiç üstüne alınmıyor.

Onu atayan Recep Tayyip Erdoğan hiç bu konulara girmiyor, en nihayetinde bugün Bahçeli gelmiş diyor ki, ‘Murat Kurum görevini layığı ile yapmıştır, oradaki, verilen raporu düzenleyenlerde izin için altına imza atanlardandır, Murat Kurum’un konuyla alakası yoktur.

İstanbul’u yönetmeye talip, Cumhur İttifakı’nın adayı Murat Kurum söz konusu olunca sayın Bahçeli Kurum’un konuyla alakası yok dedi.

Bunu basın aracılığı ile sayın Bahçeli’nin dikkatlerine ve Türkiye’nin vicdanına sunuyorum. BU oradaki madenin 5 kat büyümesine izin veren bugünkü felakete onay veren rapor. Altında, Devlet Bey’in dediği gibi, ÇED Denetim Müdürü’nün imzası var. Bakın bu kırmızıyla kare içine aldığımız yerde ne yazıyor: İmzayı ‘Bakan adına’ Genel Müdür atıyor.

TEK SORUMLUSU MURAT KURUM'DUR!

Ey Devlet Bey, siz devleti bilen, devlet geleneğini bilen bir partinin genel başkanı olarak, bakanın benim adıma imzayı sen at dediği genel müdürün imzasından, bakan Murat Kurum’un sorumlu olmadığını söylüyorsun. Oysa belge imzanın Murat Kurum adına atıldığını ve buradaki meselenin tek sorumlusunun Murat Kurum olduğunu söylüyor.

AK Parti'den CHP'ye geçen Köyceğiz Belediyesi, borçları binaya astı AK Parti'den CHP'ye geçen Köyceğiz Belediyesi, borçları binaya astı

Kurum Mphz

Vatandaşlarımıza söylüyorum; bakan adına atılan imzayla bunlar yaşandıysa, ben bunları sizleri vicdanınıza havale ediyorum.

Deniz Baykal, 1978'de Ecevit hükümetinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı'ydı. Baykal bütün madenleri kamulaştıracaktı. 1985 cunta sonrası gelen ANAP hükümetinde madenlerde yavaş yavaş özel sektöre açılmaya başlarken, 'Türkiye yüzde 10 devlet hakkıdır' diye madde konuldu. 2004 yılına kadar böyle devam etti. 2004 yılında AKP devlet hakkını yüzde 2'ye indirdi. 2010'da bu hak yüzde 4'e çıkarıldı, yüzde 50 teşvik verildi. 2019'da ise devletin indirimi yüzde 75'e çıkarıldı. Bu hesaba göre nasıl oluyor? Altının fiyatı dünyada düşüyorsa Türkiye'de devlet hakkı da düşüyor. Çıkaran şirket 100 liranın 98 lirasıyla para kazanırken, payımızı düşürüyorlar.

Halkın çıkarları yerine ayrıcalıklı grupların çıkarlarını üstün tutanların, birilerine rant yaratanların nasıl ekonomimizin canına okuduklarını hem de 9 canımızı nasıl felakete sürüklediklerini gördük. Bu sorunları herhangi bir muhalefet partisi çözemez. 1978'nin morali ve gücüyle Ecevit'in cesareti ve Baykal'ın kararlılığıyla CHP çözer.