UĞUR MELEKE (HÜRRİYET): Brentford’dan 4 günlüğüne duran top hocası kiralayıp yüz kez çalıştıkları korner golünü bize attılar. Portekiz’e karşı yılın en kritik maçına üçlü savunmayla çıktık, Berkan’ı sol kanat bek kullandık. Sonra ne üçlü defans gördük bir daha, ne de Berkan’ı! Dün de orijinal stoperimiz olduğu halde Tolga Ciğerci’yi defansın göbeğinde kullandı Alman Hoca... Kuntz’la hiçbir kritik maçı kazanamadık. Dün de Lüksemburg’un elinden 87’de kurtarabildik 1 puanı. Neyse ki görevi layıkıyla tamamlıyoruz, buradan play-off biletiyle çıkıyoruz. Ancak Kuntz’un kırılma maçlarında daha sakin kararlar alması gerektiği de ortada.

LEVENT TÜZEMEN (SABAH): Milli Takım bir oyun sistemine bağlı değil, şuursuzca saldırıyor. Eğer bu maçı Türkiye kaybetseydi, Kuntz da evine gitmeliydi. Jesus'un sahneye çıkardığı İsmail, son anda oyuna girdi ve milli takım sadece gruptan çıkarmadı Alman teknik adam Kuntz'u da resmen ipten aldı.

BİLAL MEŞE (MİLLİYET): Stefan Kuntz’un bu yarıdaki oyuncu hamleleri üretime yansımalar yapmasına karşın, rakip savunmayı geçmekte bir hayli zorlandık. Gol için her yolu denedik, beceremedik. Ne var ki İsmail Yüksek forvetlerin durduğu maçta, 87’de müthiş bir gol attı, gruptan çıkmayı garantiye aldık, iş kazasına uğramadık. Sırada Faroe Adaları var, aman ha yine rakibi küçümsemeyin, savunma güvenliğini bu kez elden bırakmayın!

ENGİN VEREL (TAKVİM): İlk yarıdaki dağınıklık ve kargaşa ikinci yarıda da devam etti. Lüksemburg'un futbol adına doğruları yapan bir ekip görüntüsünde olduğun teslim etmek lazım. Hem savunmada hem de hücumda daha organize bir görüntü sergilediler. Nitekim üçüncü kez öne geçmeyi de başardılar. Burada Uğurcan'ın geçen sezonki formundan çok uzak olduğunu da belirtmekte yarar var. Özetle dün hem hocanın hem de oyuncuların formsuz olduğunu gördük. Bu kadar yanlışın içinde tek doğruyu yapan ve harika bir şutla beraberliği sağlayan İsmail'i alnından öpüyorum. Zira herkesi büyük bir rezaletten kurtardı.

REHA KAPSAL (FOTOMAÇ): Böyle zayıf takımlara karşı oyun prensiplerini oturtmamız gerekir. Bu kadar zayıf rakipten hücum geçişi yememiz, pozisyonlar vermemiz gayet doğal. Çünkü orta saha yerleşimi çok yanlış. Ön alan presi yok. Bu saha içi kötü organizasyonun ne kadar zayıf olan Lüksemburg takımına karşı oynasak da bize cezayı kesmeleri gayet doğaldı. İsmail ile İrfan'ın doğru pozisyonda orta sahada kendi mevkilerinde niye başlamadıkları da ilginçti. Ama en önemlisi Türk Milli Takımı'ndan uzak olan Kuntz'un felsefesi, oyun anlayışı ve disiplini olmayan Milli Takım'ın başarılı olması beklenemezdi.