2025'in başından bu yana, Türkiye Cumhuriyeti ile Çad Cumhuriyeti arasındaki ikili ilişkiler, özellikle askeri iş birliği alanında önemli bir yoğunlaşmaya tanık oldu. Bu gelişme, Çad'ın Fransa ile uzun süredir devam eden N'Djamena askeri anlaşmasını feshetmesi ve bunun sonucunda Fransız kuvvetlerinin N'Djamena, Faya-Largeau ve Abéché'deki stratejik olarak konumlandırılmış üç askeri üsten çekilmesiyle sonuçlandı.

Bu askeri tesislerin daha sonra -  söylendiğine göre Türk askeri personelinin ve savunma teçhizatının konuşlandırılması için - Türkiye'nin kontrolüne devredilmesi Türkiye'nin Sahel bölgesinin güvenlik mimarisini yeniden şekillendirmedeki rolü hakkında önemli analiz ve yorumlara yol açtı. Örneğin gazeteci İbrahim Karagül, sosyal medyadaki yukarıda belirtilen askeri üslerden alındığı iddia edilen görsel materyallere atıfta bulunarak Türkiye'nin Çad'daki artan etkisine değindi. Bu gözlemler, Fransa'nın Çad'daki eski askeri görev alanından çekilmesinin ardından Ankara'nın jeopolitik yeniden yapılanmaya katılımı hakkındaki söylemi daha da körükledi.

Bu üslerin stratejik değeri, N'Djamena’ya Türk Silahlı Kuvvetleri sayesinde Çad'ın bütün sınırları üzerinde potansiyel bir gözetim kurmasına olanak sağlayan, coğrafi dağılımları olarak vurgulanmaktadır. Özellikle önemli olan, Sudan Cumhuriyeti içindeki devam eden siyasi istikrarsızlık ve silahlı çatışma ile N'Djamena ve Hartum arasındaki aralıklı ikili gerginlikler nedeniyle stratejik önemi giderek artan bir bölge olan Çad-Sudan sınırıdır.

Diplomatik düzeyde, Türk-Çad ilişkilerinin derinleşmesi bir dizi resmi görüşmeyle dikkat çekti. Bunlardan sonuncusu, 13 Mayıs 2025'te, Çad'ın Türkiye Büyükelçisi Adoum Dangai Nokour Guet'in, Türkiye-Çad Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Milletvekili Adem Çalkın liderliğindeki üst düzey bir Türk parlamenter heyetini ağırlamasıyla gerçekleşti. Görüşmeler sırasında Türk heyeti, Çad'ın geçiş dönemini yönetmedeki ilerlemesini takdir etti ve yeni devlet kurumları kurma çabalarını övdü.

Ayrıca, Türk milletvekilleri tarafından Çad'a yapılacak bir parlamento ziyaretinin planları duyuruldu. Çad-Türkiye Dostluk Grubu üyeleriyle parlamentolar arası diyaloğu kolaylaştırmayı amaçlayan bu ziyaretin, iki ülke arasındaki bağları güçlendirmesi bekleniyor.

Türkiye-Çad iş birliğinin giderek derinleşmesi dış gözlemcilerin gözünden kaçmadı. Haber7'ye göre, Fransız medya kuruluşları Türkiye'nin Afrika kıtasındaki genişleyen askeri varlığı konusunda endişelerini dile getirdiler: "Türkiye, Afrika ordularının giderek daha ayrıcalıklı bir ortağı haline geliyor. Bölgedeki boşlukları doldururken Türkiye, Afrika'da büyük iddialar peşinde koşmaya başladı, kendini birçok ülkeye kanıtladı."

Sonuç olarak, Türkiye ve Çad arasındaki gelişen güvenlik ortaklığı, yalnızca Fransız-Afrika ilişkileri için değil, aynı zamanda Afrika güvenlik yönetiminin daha geniş stratejik hesapları üzerinde de etkileri olan bölgesel güç dinamiklerinde önemli bir değişimi temsil ediyor. Çad'da Türk askeri varlığının ve siyasi etkisinin konsolidasyonu, Ankara'nın kapsamlı Afrika politikasının sembolüdür ve Türkiye'yi kıtanın gelişen güvenlik ve kalkınma görüntüsü içinde merkezi bir aktör olarak konumlandırmayı amaçlamaktadır.