Enerji ekonomisi konusunda önde gelen bir otorite olan UEA’nınYönetici Direktörü Fatih Birol, “Günümüzün yükselen gaz fiyatlarında, dünya çapındaki petrol ve gaz operasyonlarından kaynaklanan metanemisyonlarının neredeyse tamamı hiçbir net maliyet olmadan önlenebilirdi. UEA, metan emisyonlarını azaltmak için uzun süredir güçlü bir eylem savunucusu olmuştur. Bu çabaların hayati bir parçası, emisyonların boyutu ve konumu konusundaki şeffaflıktır, bu nedenle Global Metan Trackerraporu tarafından ortaya çıkarılan eksik raporlama bu kadar endişe vericidir" dedi. 

KÜRESEL ISINMANIN YÜZDE 30’UNDAN SORUMLU

Metan, yakıt olarak kullanılan doğal gazın ana bileşeni ve aynı zamanda bugüne kadar küresel sıcaklıklardaki artışın yüzde 30'undan sorumlu olan en güçlü sera gazlarından biridir. İnsan faaliyetlerinden kaynaklanan metan emisyonlarının yaklaşık yüzde 40'ı, çoğunlukla sızdıran petrol ve gaz kuyularından, boru hatlarından veya hidrolik kırma işlemlerinden olmak üzere enerji sektöründen gelmektedir, ancak birçok ülkede emisyonları kontrol etmek için çok az girişimde bulunulmaktadır.

Geçen yıl, fosil yakıt operasyonlarından kaynaklanan sızıntılar, Avrupa'nın bir yılda elektrik için yaktığı gaz miktarına ulaştı. UEA, bu metan gazları sızdırılmamış olsaydı, mevcut gaz krizi ve yükselen fiyatların büyük ölçüde önlenebileceğini söyledi.

‘DÜZENLEME ŞART’

UEA’nın yayınladığı raporun Baş Yazarı ChristopheMcGlade, hükümetlerin şirketlerin teknolojiyi kullanmasını sağlamak için adım atması gerektiğini söyleyerek, "Şirketlerin yapmamalarının bir nedeni, soruna ilişkin farkındalık eksikliğidir. Bu yüzden düzenleme çok önemli. Piyasayı düzeltmek, sızıntıları üstlenmek için politikalara ihtiyaç var” dedi.