Öğrencilik yıllarımızda paramız yetmediği için ucuzcu bir esnaf lokantasına devam ederdik.
Adı BOL KEPÇE lokantasıydı ancak biz 
aramızda “Azcı” derdik buraya.
Sahibi kasada otururdu.
Güler yüzlü, göbekli tontiş bir adamdı. Bizi severdi, kapıda gördüğü anda bir tebessümle ahçıya seslenirdi,
“Azcılar geldi. Az pilav, az kuru, çok ekmek çek”
Yarım tabak kuru pilavın yanında neredeyse iki, üç ekmek bitirirdik.

AKP 2023 vizyonundan söz ediyor uzun zamandır.
Bu vizyon dedikleri şey bütünüyle bir masal.
Gerçekle hiçbir bağı olmayan bir illüzyon ile 20 yıldır iktidar olmak da büyük başarı aslında.
Başımıza gelen bütün felaketleri savuşturacak başlıca iki adet sihirli cümlesi var.
Birincisi, her dönem çok kullanışlı olanı şu; DIŞ GÜÇLER.
Etrafımız bizi her an yok etmek isteyen düşmanlarla dolu, bu düşmanlar sürekli bin bir çeşit oyun kuruyor, planlıyor, fırsat kolluyor.
Ve elbette muhalefet de bunların oyunlarına hizmet ediyor.
Zamları yapan,
Dövizi artıran,
Ekonominin kötü gitmesi, her yaşadığımız zorluğun sebebi dış güçler.
İkincisi,
FITRAT.
Sen bilimi bir kenara bırak, neden sonuç ilişkisini düşünme, tedbir alma, planlama yapma, insanları eğitme, uyarma, başımıza bir felaket gelince de sorumlu;
Fıtrat.
Bu iki sihirli kavram ve gerçeği eğip büken propaganda yöntemleriyle önemli bir kitleyi peşlerinden sürüklediler.
2011'lerden bugüne MİLLİ UÇAĞIMIZ GÖKLERde diye defalarca afiş asıp müjde verdiler mesela.
O uçak hala havadayken, uzay ajansı kurdular. Hatta uzaya çıkmamızı CHP istemiyor, bile dediler.
Ve ancak bu ve benzeri masalların hepsi artık  bitti.
Bütün dünyanın kıskandığı, 2023 vizyonu ile şaha kalkan ülkemizde yeni bir yaşam formu keşfedildi.
Az kullan.
Mümkünse hiç kullanma.
Devletin kasasında para kalmayınca, döviz, petrol fiyatları el yakmaya başlayınca bu vizyoncular karşı atağa geçtiler.
1- Para bastılar.
2-Zamları otomatiğe bağladılar.
Az ve hiç kullanma çağına atladık parası olan bir avuç hariç.
Doğalgazı az açıyoruz.
Elektriği az kullanıyoruz.
Özel araçlarımızı az hatta hiç kullanmamaya başladık.
Az yiyor, içiyoruz.
Yaşama sevincimizin eksildiği, yüzü gülmeyen, mutsuz, tahammülsüz, öfkeli insanların hızla çoğaldığı dönemdeyiz.
Güya emekliye, emekçiye, asgari ücretliye hatırı sayılır zamlı maaş verdiler ancak yeni zamlı ücretler haftasında eridi. Bir sokak röportajında çocuk yaştaki konuşmacı şöyle diyordu: "Her şey eskisi gibi kalsa daha iyiydi, simit 3,5 olur mu ya”
İktidar çıplak gerçeği eğip bükmede o kadar mahir ki Isparta'da yaşam bir iki gün yağan karla felç oldu, elektrikler günlerce kesik kaldı, ulaşım durdu, hizmetler unutuldu, vatandaş ısınamadı, hastalar çaresiz içinde kaldı daha acısı yalnız yaşayan 70 yaşındaki bir vatandaş donarak öldü diye ajanslar haber geçti, okullar 5 gün süreyle kapandı. Bu izahı olmayan tablo karşısında Isparta Belediye Başkanı şöyle açıklama yaptı: "Bir iki gün sıkıntı çeker unuturuz,kuraklık yaşıyorduk, yağışların olması bizi çok mutlu etti"
Dünyanın, özelikle ve nedense federal Almanya'nın kıskandığı memleketimizde 2023’e giderken kısa özetimiz yukardaki gibidir.
Ve,
Bu yazıya vesile olan, öğrencilik yıllarımızın ve açlığımızın dostu, AZCI
“Bol kepçe esnaf lokantası”nın son ekonomik koşullara, zamlara, işletme giderlerine dayanamayıp kapandığını üzülerek öğrendim.