ATLAS 11 yaşında ve son derece ciddi.
Tehlikenin farkında. “Sorun gelecekte değil, şimdi yaşanıyor!” diyor. İklim değişikliği konusunda farkındalık yaratabilmek için yarın grev yapacak, okula gitmeyecek. Bütün arkadaşlarını ve herkesi de saat 12.00-14.00 arasında Bebek Parkı’na çağırıyor. Anlattıkları ve bu konudaki duyarlılığı beni çok etkiledi. Gerçekten de Z kuşağı doğayla, yaşadığımız gezegenle bizden çok daha ilgili. Dünya bu konudaki çabası için Greta’yı alkışladı, biz de Atlas’ı alkışlıyoruz...
Atlas, seni tebrik ediyorum. Müthiş bir şey yapıyorsun. Dünya için çok önemli bir konuda Türkiye’ye öncülük ediyorsun. Önce seni tanıyalım...
Atlas Sarrafoğlu benim adım. 11 yaşındayım. Bilnet Bahçeköy Okulları’nda 7. sınıfta okuyorum. Futbol oynuyorum. Dedem de Galatasaray’da futbol oynamış. Ben de Galatasaraylıyım. Çizgi roman seviyorum. Kendi kendime çizgi roman yapıyorum. Süper kahramanlarım oluyor. Şimdi de bir süper kahramanım var. Ama bu sefer çizgi değil, gerçek: Greta. Ben de ondan ilham aldım, Türkiye’de böyle bir şey başlatmaya karar verdim.
Peki “iklim değişimi” meselesine sen kafayı nasıl taktın? Ne oldu da bu konu üzerine düşünmeye başladın?
Biz evde çok belgesel izliyoruz. İklim değişikliğiyle ilgili birkaç belgesele denk geldim. Annem ve babamla izledik. Eğer önlem alınmazsa olacaklar korku filmi gibiydi! Sonra birkaç kitap okudum. Okulda da bu konuyu işledik. Daha da bilgilendim. Normal olan kafayı takmak sanki. Hiç yokmuş gibi davranmak çok acayip değil mi?
Haklısın. Sence neden çok önemli bir sorun bu?
Soluduğumuz havadaki karbondioksit parçacıklarının çoğalmasından dolayı dünya ısınıyor. Ve sonrasında peş peşe felaketler oluyor. Türkiye’de de seller, hortumlar var. Annem, eskiden bu kadar yaşanmadığını söylemişti. Sonra havalar da değişti, bütün büyükler söylüyor. Bazı ülkelerde susuzluk var. Ve tabii buzullar eridiği için denizler de yükseliyor. Bütün bunları düşününce çok önemli bir sorun olduğunu anlıyoruz. Aklımızın başına gelmesi için daha büyük felaketlerin mi olması gerekiyor. Greta Thunberg diyor ki “Eviniz yanıyormuş gibi davranın! Çünkü yanıyor...” Evet, çok haklı. Dünya bizim evimiz ve yanıyor. Evimiz yanınca da oturup bekleyemeyiz ki!