İnsan sosyal bir varlık olarak toplumsal hayatın içinde yer almakta, içinde yaşadığı modern toplum hayatı beraberinde birçok önemli sorunsalı getirmektedir. Modernleşmenin kaçınılmaz bir sonucu olarak kalabalık şehir hayatında birbiriyle etkileşim halinde yaşamaya başlayan bireyin iletişim ve yabancılaşma gibi çok önemli iki sorunla karşılaşması doğaldır. Teknolojinin gelişmesi ve şehir hayatının gündelik zorlukları, reel olanın acısı gibi nedenler modern insanın yabancılaşma sorunsalını da beraberinde getirmiştir.

Modern toplum yapısının, kitle iletişiminin yaygınlaştığı buna karşılık bireyin yalnızlaştığı, içine kapandığı ve kişiler arası iletişimin azaldığı ve etkisizleştiği bir yapıda olduğu görülmektedir. Hızlı bir değişim süreci içindeki modern toplum, yaşanan hızlı değişimler nedeniyle sorunların baş gösterdiği ve bireyin iletişimsel kopmalar yaşadığı bir ortam haline gelmiştir. Dolayısıyla böylesi bir yapıda ortaya çıkan sorunların temelinde iletişim, iletişimsizlik ve yabancılaşma gibi kavramlar ortaya konulmaktadır. Modernizmin yol açtığı iletişimsizlik, yabancılaşma yozlaşan insan ilişkileri edebiyat dünyasında defalarca irdelenerek birçok roman, öykü ve şiire konu olmuştur. 

Yazar Güven Kahramanoğlu da, son romanı “Ayak izlerimde” romanın baş kahramanı olan ve Anadolu’nun küçük bir kasabası olan memleketinden İstanbul’a atanan bir öğretmenin gözünden büyükşehrin kaosu,  insan ilişkileri ve yabancılaşma olgularını irdeliyor.

Kahramanoğlu romanın arka kapağında duygularını özetle şöyle ifade ediyor; “Kaybettiğim günlere bu şehrin en tepesinden bakmak istiyorum. Kaybettiğim umudumu, anılarımı, geleceğimi, sevdiklerimi, sana anlatamadıklarımı…Hoşça kalın sevdiklerim… Ayak izlerim yaşadığım coğrafyada, emeklerim, yaşadıklarım, acılarım, tatlı anılarım… Umutsuz oluşum, sevdiğim insan, dostlarım... Bensiz geçen hiç oluşlarım, yağan yağmurlarım…Fırtınalı gecelerin rüyasına dalmış gibiydim…”

Türkiye edebiyatında erken Cumhuriyet döneminden günümüze “Felatun Beyile Rakım Efendi”, “Araba Sevdası”, “Şık”, “Efruz Bey”, “Yaban”, “Kiralık Konak”, “Sodom ve Gomore”, “Aylak Adam”, “Kumru ile Kumru”, “Tutunamayanlar” ve daha ismini sayamadığımız onlarca eserde işlenen modernizmin yol açtığı yabancılaşma ve iletişim problemlerini bir kez de Güven Kahramanoğlu’nun kaleminden okumaya değer bir roman “Ayak izlerim”