Maraş merkezli olan 9 saat arayla vuran iki şiddetli depremle on binlerce insanımızı yitirdik. Depreme ilişkin ilk gün Fox TV’de açıklamalarda bulunan Bilim Akademisi Üyesi Prof. Dr. Naci Görür, “Bu deprem o kadar göz göre göre geldi ki, bunu sadece ben değil aklı başında jeofizikçiler depremin geldiğini söyledik. Defalarca söylememize rağmen o bölgedeki yöneticilerden bir tepki almadık. Ne yapabiliriz diye kimse sormadı” diye isyan etti. Keza İYİ Parti Kahramanmaraş İl Başkanı Ahmet Çabukel'in, 3 Ağustos 2022 tarihinde basın açıklaması yaptığı ve kentte yaşanabilecek depremlere karşı yetkilileri uyardığı görüntüler gündem oldu. Peki biz bu acıları neden yaşadık? Göz göre göre yöneticiler, hükümet bu afetin yaşanmasına neden göz yumdu? Aklımızda depreme ve sonrasında yaşananlara yönelik onlarca soru mevcut. Bu soruları yanıtlayacak bir muhatap bulabilir miyiz şüpheli ama ben yine de ilk aklımıza gelen soruları sıralayayım istedim…

Hükümet neden depremden hemen sonra birkaç saat içinde gerek madenci kurtarma ekiplerinin gerekse de silahlı kuvvetlerin bölgeye acil olarak intikal etmesi için harekete geçmedi?

Kardan kapalı yolları açmak bölgeye gidecek yardım ekipleri ve iş makinaları için bu kadar yaşamsalken nasıl oldu da bazı temel güzergahlar saatlerce ulaşıma kapandı?

Canını kurtaran insanlar için neden çadırkentlerin kurulması gecikti, hala birçok yerde çadır ve konteynır kurulmadı? Bu insanları doyuracak aşevleri kurulmadı? Hala yoğun bir temiz su ve tuvalet sorunu mevcut. Neden seyyar tuvaletler, duş kabinleri kurulmuyor? Bölgede ciddi bir salgın hastalık tehdidi varken neden hala 21 yıldır iktidarda olanlar sanki muhalefet partisiymiş gibi yurttaşlara yardım çağrılarında bulunuyor?

İskenderun limanındaki konteynırlarda çıkan yangına 36 saat neden müdahale edilmedi? O liman saatlerce yandı, iktidar, o limanın önümüzdeki günlerde ne kadar önemli olduğunun farkında değil miydi?

1999 Marmara Depremi’nden sonra konuşulan önlemler neden alınmadı? Üzerinden 24 yıl geçmesine rağmen neden 1999’u bile mumu aradık?

Her konuda ahkam kesmeyi seven oluk olmadık herkesi hedef gösterip tutuklanmasını isteyen muhalif her kurumun kapatılmasını emreden MHP lideri Bahçeli bir gün sonra açıklama yapıp ardından neden kayıplara karıştı? Doğduğu ve büyüdüğü Osmaniye’ye bile neden gidemedi? Yoksa artçı sarsıntılarda ortağı AKP gibi enkaz altında mı kaldı?

İnsanlar yardım çağrılarını twitter'dan yaparken twitterın kısıtlaması ne anlama geliyordu?

Maraş AKP Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Şahin Avşaroğlu’nun inşa ettiği 140 daireli site depremde yıkıldı. Yüzlerce kişi enkazda kaldı. Onun ilk yaptığı şey Twitter hesabını kapatıp ortalıkta görünmemek oldu. AKP'li başkan niye gözaltına alınmıyor? Yurtdışına mı kaçtı?

Muhalif partilerin belediyelerinin ya da iktidarla ilişkili olmayan STK’ların yolladığı deprem yardım tırlarına, kolilerine parti amblemi yapıştırmak da bir tür yağmacılık değil midir?

Hükümet bu kadar acz içindeyken Haluk Levent’in AHBAP’ın özverili çalışmaları neden sekteye uğratılmaya çalışılıyor?

Milyarlarca dolarları çalan, saraylar, yalılar, şirketler, özel uçaklar, gemiler hortumlayanlara, on binlerce evin yıkılmasının sebebi müteahhit kılıklı hırsızlara ses çıkaramayan “kahraman polislerimiz” ve ali cenap halkımız neden devletin 48 saat sonra teşrif edebildiği deprem bölgesindeki depremzedeler bakkaldan 2 tane yiyecek bir şey almaya kalkışınca terminatör kesilirler?

TRT’nin edebiyat parçalayan “artist kılıklı” sözde habercisi Fuat Kozluklu ve sözde sunucusu Nilgün Balkaç’ın yurttaşların verdiği vergilerden maaş alıp yurttaş konuşunca yayını kesmeleri ne anlama geliyordu? Hiç mi utanma duygusu yok sizde? Hiç mi basın ahlakı yok?

Dar ve orta gelirli insanların duygularını sömüren, taleplerini istismar eden "İmar Affı" sahtekarlığına bir de reklam filmi hazırlayanlar, o pespaye filmde rol alan sözde karikatürist Hasan Kaçan bu toplu katliam projesinin reklamında oynadığın için hiç utandılar mı? Hiç vicdan azabı çekiyorlar mı?

Depreme dayanıklı olması gereken Adıyaman Belediyesi binası, İskenderun Devlet Hastanesi gibi kamu binaları neden çöktü?

Depremlerde kimsenin ölmediği Hatay’ın Erzin ilçesinin belediye başkanı Ökkeş Elmasoğlu, depremde bina yıkılmaması ve can kaybının yaşanmamasının en büyük nedeninin kaçak yapılanmaya müsaade etmediğini söylerken Nurdağı ilçesinde depremzedeleri ziyaret eden AKP'li Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin ise depremzedeye "Her şerde bir ayır vardır, her zorlukta bir kolaylık vardır, rabbim ne derse o olur" dedi. Keza Cumhurbaşkanı Erdoğan’da daha önce Soma ve Amasra’daki maden cinayetleri için söylediği ezber lafı tekrar etti:"Olanlar hep oldu. Bunlar kader planının içinde olan şeyler." Peki o kader neden Erzin’deki yurttaşları etkilemedi? Neden bir kişinin bile burnu kanamadı? Erzinliler Allah’ın sevdiği kulları mıydı?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na hakaretler savuran ve Fetöcü olduğu iddiaları nedeniyle bir daha aday gösterilmeyen AKP Kahramanmaraş eski Milletvekili Nursel Reyhanlıoğlu hakkında da halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçuyla soruşturma açılacak mı?

Hatay’da yer alan Valilik Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Yapı Denetim ve Yapı Malzeme Şube Müdürlüğü alelacele neden yıkıldı? Tek katlı ve depremde hiçbir zarar görmeyen müdürlükteki ıslak imzalı belgeler taşınmadan neden yerle bir edildi? Tüm belgelerin dijital ortama aktarıldığını iddia eden bakanlık bu belgeleri kamuoyu ile paylaşabilir mi?

AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Adıyaman'dan canlı konuştuğu sırada önüne depremzede çocukları dizmek hangi PR dehasının fikriydi? Bu görüntülerin yanı sıra Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu'nun önünde duran ve soğuktan titreyen çocuğun kapüşonunu açmaya çalışması da tüy dikti üstelik…

Maraş merkezli depremin ardından tüm ülkeyi büyük bir göç dalgası bekliyor. Binlerce depremzede, şehir değiştirmeye başlarken kira fiyatlarında artış yaşandığı belirtiliyor. Yeni bir konut krizi kapıdayken bu konuda hükümetin bir planı var mı?

Yer bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan’ın sosyal medyadan yaptığı tahmine göre, enkaz altında toplam 264 bin kişi olduğunu, 80 bin kişinin yaralı olarak kurtarıldığını ve 31 bin 643 can kaybı olduğunu, sonuç olarak ise enkaz altında kurtarılmayı bekleyenlerin sayısının yaklaşık 155 bin olduğunu ifade etti. İktidarın kaç yurttaşın enkazda olabileceğine dair sağlıklı bir ön görüsü var mıdır?

Öğrenci yurtlarının depremzedelere açılması nasıl bir karardır? Yüzlerce otel, motel, pansiyon varken hatta onu da geçtim öğretmenevi, polis evi, ordu evi gibi olasılıklar varken depremzede travmatik aileleri yurt odalarına tıkmak hangi aklın ürünüdür? Ayrıca pandemiden sonra şimdi de deprem nedeniyle üniversitelerin uzaktan eğitim yapması, zaten çeşitli sorunlarla boğuşan, bilimsel niteliği düşen üniversitelere büyük bir darbe vuracaktır. Bu hiç hesaplanmamış mıdır?

Ve milyonların aklındaki son sorumuza geçelim; deprem bahane edilerek hükümet seçimleri birkaç ay ya da 1 yıl erteleyecek mi?