HAZARALAR

İki hafta önce Polemik TV’de program konusu Hazaralar idi. Akraba kavim olan ve bir kısmı tarafından da kendilerini Türk olarak ifade eden Hazaralar’ın maruz kaldığı baskı ve zulümden söz edilmişti. Programın hemen ertesi günü vahşi bir saldırı haberi aldık. Afganistan’ın batısında Dashti Barchi bölgesinde üniversiteye hazırlık sınavı için bir araya gelen yaşları 14-17 arası genç kızların olduğu eğitim merkezine düzenlenen saldırı sonucunda en son 54 kişinin ölüm haberini aldık, Hepsi Hazara kökenli olan 100 civarında da Hazara kızımızın yaralandığını öğrendik. Programda Hazaraların soykırım tehdidi altında olduğunu vurgulamış ve yetkilileri önlem almaya davet etmiştik. Bu insanlığa karşı yapılmış bir saldırıdır. Bir an önce önlem alınmadığı ve yaptırım uygulanmadığı takdirde on binlerce masum insanın canının tehlikede olduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

AFGANİSTAN’DA TÜRKLERE SALDIRILAR

Afganistan’ın kuzeyinde, Güney Türkistan diye tarif edilen, Özbek ve Türkmenlerin yoğun yaşadığı bölgelerde Türk soylulara saldırılar, tehditler Takhar vilayetinde artarak devam ediyor. Kış mevsimi girerken insanlar evlerini ve verimli topraklarını terk etmeye zorlanıyor. Topraklarını Peştunlara vermeyen ailelerin evleri yakılarak göç etmeye mecbur bırakılıyor. BM Yüksek Komiserliği ve Türkiye’nin önlem almasında fayda var. Aksi halde yeni bir göç dalgası daha yaşanabilir. Afganistan, Suriye’den bin beter durumda. İnsanların güvenliği yok. Nüfusun dörtte biri açlık tehlikesi altında yaşıyor. 5 milyon insan açlık sınırında yaşıyor. İnsanlar hayatta kalmak için çocuklarını para kazanmaları için Türkiye’ye gönderiyorlar.

IRAK TÜRKMENLERİ VE MİT

Ekim ayı başlarında Salı günü Irak’ta Irak Türkmenlerini ilgilendiren önemli bir gelişme yaşandı. MİT Müsteşarımız sayın Hakan Fidan bey Erbil’e, buradan da Bağdat’a giderek yetkililerle görüştü. Bizi ilgilendiren yönü ise MİT müsteşarımızın Erbil’de Türkmen Cephesi binasında Irak Türkmen Cephesi başkan ve yöneticilerini kabul etmesi olmuştur. Bu oldukça önemli ve anlamlıdır. Fidan demek, Ankara demektir, Devlet demektir. Ankara Fidan’ın bu ziyareti ile Bağdat’a Türkmensiz Hükümetin sağlıklı olmayacağı mesajını verirken, Erbil’deki Bölgesel Kürt yönetimine de “Türkmenlerin sahipsiz olmadığı” mesajını iletmiştir. Bölgedeki Türkmenlerin de kendi hak ve hukuklarını daha fazla dillendirmeleri ve ısrarlı şekilde hak talebinde bulunmaları gerekiyor. Irak hükümetinde Türkmenlere bir Bakanlık verilmesi konusunda girişimlerde bulunulmalı.

TÜRK-İSLAM DÜNYASI UYGUR ZULMÜNE DUYARSIZ

Türk-İslam dünyasının Uygur soykırımına duyarsızlığı maalesef devam ediyor. Soydaşlar, dindaşlar mümin kardeşleri Uygurlara yönelik baskıları, hak ihlallerini görmezden, duymazdan gelmeye devam ediyorlar. Günah işlemeye devam ediyorlar. Eğer gerçekten anlatıldığı gibi, iddia edildiği gibi bölgede Uygurları direkt hedef alan hak ihlalleri yok ise, PEKİN YÖNETİMİ eğitim merkezleri adını verdikleri kampları kapatmalı, insanların dini ve milli kimliklerini, örf ve adetlerini yaşamalarına imkan tanımalı ve bölgenin kapılarını bir an önce dış dünyaya açmalıdır. 

Yeniden seçilen Çin Devlet Başkanı’nın daveti ile Doğu Türkistan bölgesine gitmesi gereken Türk heyeti, iki yıldır bölgeye gidemiyor. Bunun sebepleri açıklanmalı ve Türk heyeti mutlaka bölgeye giderek kardeşlerinin yanında olduğu mesajını vermelidir. Ayrıca yakın geçmişte Ürümçi’yi ziyaret eden Ana muhalefet lideri sayın Kılıçdaroğlu’nun da bölgeyi ziyareti önem arz etmektedir.

KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ’NİN TANINMASI

Kıbrıs uluslararası gündemde konuşuluyor. Güney Kıbrıs bölgesine yönelik silah ambargosunu kaldırdığını ifade eden Amerika bu kez daha tehlikeli bir adım atarak Kıbrıslı Rumlara silahlı eğitim vereceğini kamuoyu ile paylaşmıştır. Kıbrıs konusunda karar verme ve dönüşüm vakti gelmiştir.

Kıbrıs’ta çözüm için artık federatif bir yapının geçerliliğini kaybettiği gerçeğinden yola çıkarak, KKTC’nin adın değiştirilmelidir. 

KKTC tabirinden “kuzey” kelimesinin çıkarılarak ilan ve tescil edilecek “Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” KTC’nin resmen tanınması için girişimlerde bulunulma vakti gelmiştir.

Türkiye’nin dışında Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanıması gereken ülkeler, şüphesiz Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan bağımsız Türk Cumhuriyetleri olmalıdır. Azerbaycan, Pakistan ve Libya gibi ülkelerin ön ayak olması için girişimde bulunulmalıdır. Şu an itibariyle Azerbaycan, Bangaldeş, Pakistan, Gambia ve Libya’nın KKTC’yi tanıma ihtimali söz konusudur. Ayrıca Rusya’dan KKTC’ye direkt uçuşların başlaması gündemde.  Moskova’dan Lefkoşa’ya uçuşların başlaması demek, Rusya Federasyonu’nun KKTC’yi tanımasının kapısını açacaktır. İlk uçuşun, yeni Ercan Havalimanının 15 Kasım’daki açılış törenine yetiştirilmeye çalışıldığı öğrenildi. İkinci bir ülkenin de KKTC’ni tanımaya hazır olduğu bilgisine ulaştık. Bu gerçekten de önemli tarihi bir adım olacaktır. Rusya’nın KTC’ni tanıması ile Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan gibi ülkeler de KKTC’ni resmen tanıyacaklardır. 

E-Posta : İ[email protected]