14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekilliği seçimine bir gün kaldı. Bu seçim döneminde neler yaşadık neler. Kimi zaman Ortadoğu ülkelerinden daha kötü görüntüler sergiledik. Kimi zaman Game of Thrones’a taş çıkaracak ifşalarla sarsıldık. Tabii ki burada bahse konu olan ifşalardan bahsetmeyeceğim. Daha çok ne zaman biz bu kadar garip bir toplum oluverdik. Ya da hep böyleydiydik de şimdi mi farkına vardık? Hulasa-yı kelam esas konumuz bu olmalı. Yüce Türk milletinin tüm ayarları ile oynayanlara bu millet ders verecektir.
Sırası ile gidelim. Yazımda hiç bir isim zikretmeyeceğim. Anlayan anlar. Anlamayan ise zaten mutlu bir hayat yaşıyor demektir. Dokunmayalım kardeşime mutlu mutlu yaşamaya devam etsin. 'Reis' tanımlaması. Yıllar önce Ülkücü kimliğe sahip kişilerin Ocak başkanları için kullandıkları bir tanımdı. Tabi daha önceleri kayıkçılar kendi aralarında birbirlerine hitap için kullanırlardı.

Osmanlı döneminde donanma komutanlarının kullandığı bir sıfat olarak karşımıza çıkmaktadır.  Ancak en çok yakın dönemde rahmetli Abdullah Çatlı için kullanılırdı; Reis sıfatı. Yıllardır ben Abdullah Çatlı haricinde bir reis tanımıyorum diye söyleyenlerden birisi olarak tekrar söylüyorum Çatlı Reis’di. Bunu da Games of Thrones’in son bölümlerinde tekrar gördük. Rahmetli Abdullah Çatlı kısaca, reis. Yılar önce haddini aşıp Ülkücülüğün adını kötü işlere bulaştırmaya çalışan, çakma ülkücülere karşı kestiği rajonla noktayı koymuş. Reis çakma ülkücüye şunları söylemiş. “İzinsiz giydiğin o ülkücü kıyafetini üstünden alırım; çırılçıplak ortada kalırsın”  dediği kişi bu gün Türk siyasetini domine etmeye çalışmaktadır. 
Hatırlar mısınız? 2010 kaset kumpası ile  siyasete yön verenFETÖcüler ve onların yanında saf tutup kıkır kıkır gülenler vardı. Bu gün benzer şeyler yine yaşanmakta. Dün  fetöcülerin yancıları bu gün birbirlerini ifşa eder durumdalar. Dün LGBT’ye karşıyız diye bağıranların aslında LGBT oldukları ortaya çıktı. Allahım nasıl bir imtihan bu. En azından ülkücüler kadınlarla  yaşamışlar yasak olan ilişkilerini. LGBT'ye karşıyız deyip eşcinsel olmamışlar neyse ki. 

Bu gün Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı yarışından çekildiğini söyledi. Dil altı hapı alarak ayakta durmaya çalışan Muharrem İnce’ye acil şifalar dilemekten öte bir şey yapamayız. Ancak daha önemlisi belki de en önemlisi bu cennet vatanın bir an önce düzlüğe çıkması gerekmektedir. Türk siyasetinin bacak arasına sıkışmış bir ahlaksızlık içerisinde kaset operasyonları ile dizayn edilmesinin tek sebebi mevcut iktidarın devleti devlet gibi değilde bir şirket gibi yönetmek istemelerinden  kaynaklanmaktadır. Evet devlet ile şirket arasında çok ciddi fark vardır. Bilmeyenlere burdan duyurulur. Devlet Tanrının yer yüzündeki gölgesidir. Adam asar, para basar, adına hutbe okutturur, gerekirse tanrının adına savaş açar. Devlet para kazanmaz, devlet para basar. Devlet suçluyu bulur tanrının adaleti ile cezalandırır. Kendi hükümranlık alanında salma salar, devletin varsa sokakta huzurlu yürürsün, devletin yoksa Suriyeli olup sığınırsın. Devleti başka nasıl anlatalım size. 
Suriyeli, Afganlı sığınmacılar, pandemi, ekonomik sıkıntılar derken deprem sonrası günü gelen seçim bu pazar günü. Sayılı gün çabuk geçti seçim zamanı geldi. Hem iktidarın hem de muhalefetin karnesini vatandaş dolduracak bakalım.  
Türk milleti geleceği için birkaç yıllığına asil yetkilerini vekalet olarak verecek milletvekillerine. Bizim adımıza vergi toplayıp, yatırım yapacaklar, okullarımızda geleceğimizi hazırlayacaklar, suçluların suç işlememesi için adaleti dizayn edecekler, adil gelir dağılımı için gerekli işlemleri uygulayacaklar. Devletimizi uluslararası arenada savunacaklar gerekiyorsa savaş açacaklar. Kısaca devlet aygıtını bu vekillere ve Cumhurbaşkanına vereceğiz. Kamu gücünü devredeceğiz geçici bir dönem için.  İşte bunlar için vekiller seçeceğiz. Birde herkese adil olması gereken, taraf olmayan Türk milleti için yemin edebilecek Cumhurbaşkanı seçeceğiz. Cumhurbaşkanı seksen beş milyona eşit olacak. Kısa, uzun, erkek, kadın, Alevi, Sünni, Hıristiyan, Musevi, Deist, Ateist, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Arap, Süryani, zengin, fakir, genç, yaşlı, okumuş okumamış kısaca toplumun tamamını kucaklayan bir Cumhurbaşkanı seçeceğiz. İster adı Recep olsun, ister adı Kemal, isterse Sinan olsun. Türk milletinin ve devletinin Cumhurbaşkanı olacak şimdiden hayırlı uğurlu olsun. Allah bu milletin yar ve yardımcısı olsun.