Bugün bi' konu açayım oku!

Dert ki ne dert, sanatçılarla alakalı. Sadece şunu merak ediyorsunuz, şu şarkıları kimin için yazıyorlar? Yani gerçek hayattaki birinin adına mı yoksa kafada kurgu mu? Ama işte, o iş öyle değil. Sanatçılar, şarkılarında gerçek duygularını taşırlar, izlerini analiz ederler ve kafalarında kurgu yaparlar.

Hadi, örneklerle açayım. Mesela, bi' dinlediği işittiği gördüğü bir konu hakkında bi' şarkı yazmışım. Şarkıda tüm içtenliğiyle duygularını dile getiriyorum. Ama işte, tam bu noktada çatlaklar başlıyor. Şarkı, gerçek hayattaki ilişkimi etkiliyor. Kim? Kim? Kim? Sevgilim kıskançlık ve endişeyle doluyor. Kim bu? Kim bu? Ya da kimeydi? İşte böyle durumlar olunca bir sonraki şarkıyı gel de yaz bakalım.

Aslında sanatçıların yarattığı eserler, bir nevi terapi gibi. Duygularını dökerken kendilerini iyi hissediyorlar, ama bazen gerçek hayatta işler karışabiliyor. Şarkılarında yaşadıkları duygular, gerçek hayattaki ilişkilerine zarar veriyor. Bu da ilişkilerin bozulmasına yol açabiliyor. Ama çoğu şarkının bir yaşanmışlığı yoktur.
Haydi gel benimle ol oturup yıldızlarda.
Hadi bakalım, Sezen astronot mu?
Töbe töbe yarabbim…

Bu yüzden, bi' sanatçı olarak, eserlerimin arkasında yatan duyguları kişi ve özne üzerinden dedektif gibi sormak bazen sorun yaratabilir. Sizin sadece bizlerin yaptığı müziğe odaklanmanız önemli. Şarkıların ruhunu anlamak, bizlerin dünyasına saygı göstermeniz gerekiyor. Aramayın, yok yok.

Sonuçta, herkesin bi' hikayesi var ve sanatçıların da kendi hikayelerini yarattıkları şarkılarda bulabiliriz. Onların dünyasına saygı göstermek lazım ve sadece müzikleriyle ilgilenmek önemli.

Bir masum mor menekşe ağlıyor mu ne?
Çiçek ağlar mı?
Kim menekşe gözlü o kişi?

Bu hafta benim bir şarkım çıkıyor yarın.

"BU GECE İÇTİM GÜZELİM, YANLIZ SANA ÖZELİM"

Ben içki de içmem, yazdığım anda ise bir sevgilim yoktu?

Gel de insana anlat.
Hadi hadi, kimdi?
Valla yok desen.

Bir sırıtma, bir sahtekar iması.
Yıldık, bilader.
Töbe Töbe.

Sağlıkla kalın, delirtmeyin bizi.

Şarkıcı, besteci, Tevet.