6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli ardı ardına iki büyük deprem oldu. Far tutulmuş tavşan gibi kalan liyakatsız bürokratlar talimat beklediler. Çünkü kafa taslarındaki beyinleri kiralık olduğu için ne yapıp yapmayacaklarını kestirememişlerdi. Bu tür bürokratların yazılımlarında muhakeme ve karar verme özellikleri yoktu. Onların ortak özellikleri, verilen talimatı alt kadrolara ulaştırmak ve üçer beşer maaş almaktı. Yarım yamalak bildikleri İngilizce ile sahiplerine şarlatanlık yapmanın yöneticilik olduğunu zannedenler istifa etmek yerine Sayın Devlet Bahçeli’nin koruması altında yol yürümeyi tercih ettiler. Bu tiplerin istifa etmenin erdem olduğunu bilmemeleri normal karşılanmalıdır. Çünkü siyasal İslam’da biat vardır, İhvan kafasında İngiliz kraliyetine itâat vardır. İstifada neymiş! “O’nu Yunanlılar tren kazasından sonra yapıyor” diyorlardır eminim. Hem ne olmuş ki Allah tarafından olan depreme ne yapacaklardı. Şiddetini mi azaltacaklardı? Vurduğu yeri mi değiştireceklerdi?  O zaman istifaya da gerek yok demektir. Kızılay A.Ş eşe dosta Ahbaba çadır satmış. Gayet normal Sayın Cumhurbaşkanımız zamanında Devleti anonim şirket gibi yöneteceğiz dememiş miydi. Kızılay yönetimi de ahbaba para ile çakmıştır çadırları. Ne olacak iki üç gün dışarda kalmış depremzedeler. Önemli olan Kızılay’ın kar etmesi değil midir? Birde Kızılay CİO’su Sayın Kınık  “maliyetine verdik. Hemen hammadde alacağız” diyebiliyor. Kapalıçarşı tezgahtar ağzı ile konuşmanın erdem sayıldığı istifanın ise ahmaklık olduğu bir dönem yaşıyoruz. 
Tabii bu yaşananları Türk halkı unutmaz. Birilerinin kalemle kağıtla aldıkları notu vatandaş aklına yazar. Zamanı gelince bu edepsizlikleri yapanları tarihin çöplüğüne atar. Kim olursa olsun vatandaşı azarlayamaz; canını malını kaybeden vatandaş; devletin eksiklikleri nedeni ile iktidara istifada der, yuh da der. İktidar olarak vatandaşı aşağılamak, azarlamak hadsizliktir, edepsizliktir.  
Kısaca devlet erki ile zengin olanlar, liyakatsız makam sahibi olanlar, ahlak yoksunu her tür gücün ayakkabılarını yalayanlar bu depremde enkazın altında kalmıştır. Bu deprem sonrası oluşan artçı sarsıntılar sonrası ise ilk siyasi temel atılmıştır. 
03.03.2023 tarihinde memleket için iyi olacağını düşündüğümüz Millet ittifakı İYİ bir depremle sarsıldı. Nasıl 7.8 lik bir depremle Türk devleti yıkılmadıysa %15lik İYİ partinin oluşturduğu 7.8 lik deprem Millet ittifakını yıkmamıştır. Bu deprem sonrası artçı olarak Sayın Davutoğlu’nun ve Sayın Babacanın da istifası beklenmektedir. Bu istifa ile Sayın Kılıçdaroğlu daha da güçlenirken; Meral Hanımın güven endeksi 7.8 lik bir depremle yerle bir olmuştur. Meral Hanım Başbakanlık sevdasını devam ettirmek için Prof. Dr. Ersan Şen’den medet ummuş, Ersan hocayı kimse kapmasın diye canlı yayında Cumhurbaşkanlığı adaylığı için teklif götürmüştür. Meral hanımın masayı dağıtmasından sonra söylenenler aynı zamanda AK Partiyi kurtarma operasyonundan başka bir şey değildir. Büyük felaket olarak adlandırılan depremde iktidarın yaptığı hatalar, yapmadığı işler ve liyakatsız yöneticileri ile İktidar ve ortakları enkaz altında kalmıştır. Yirmi yıllık yıpranmışlık her gün gömlek üstüne başka gömlek giymek, aldatılmak, aldatmak, kandırılmak konusunda mahir olan bir iktidardan bahsediyoruz.   Bu duruma üzülen Meral Hanım AK Parti ve MHP’yi enkaz altından kurtarmayı görev olarak görmüştür. Siyasi olarak Meral Hanımın  dikkate alması gereken bazı şeyleri dikkate almadığını düşünüyorum. 
Bu hamle ile Kemal Bey mazlum ve mağdur olmuştur. Kemal Bey aldatıldı. Kim tarafından? İYİ Parti ve Meral hanım tarafından.  
Deprem sonrası MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçelinin bölgeye geç gitmesi, hoş olmadığını düşündüğüm açıklamaları ve son olarak Beşiktaş spor kulübünden ayrılması MHPnin oylarını iyice düşürmüştür. MHP seçmeni İYİ parti ve CHP’ye yöneldiği bir durumda Meral Hanımın oluşturduğu deprem Ülkücü seçmeni İYİ Partiden CHP’ye geçmesini sağladı. Aynı anda HDP seçmeni Meral Hanımın nobran tavrından dolayı İYİ Partiye sıcak bakmadığı bilinmekteydi. Bu depremle HDP seçmenide CHPye oy vermesinin önü açılmış oldu.
Kısaca Kemal Kılıçdaroğlu Meral Hanımın ve Devlet Beyin bu kadar çabaları sonrası hâla hata yapıp Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan karşısında zafer kazanamazsa yapılacak bir şey yok demektir. Türk solunun sonu Kemal Beyin eliyle olacaktır demektir. 
Sayın Kemal Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanlığı seçini kazanırsa Türk solunun kırk yıldır hasret kaldığı iktidar erkinin gücüne kavuşacaktır. Bu güç ile zehirlenmemek için şimdiden tedbir alınması gerekmektedir. Yoksa Türk solunda da ayakkabı yalayıcıları ortada fink atar. Eski arsız ve hırsızlar Allah muhafaza Cenabı Hakkın Partisinden olurlar. Benden söylemesi.