“İyimserlik, anlamlı bir hayat yaşamak isteyenler için son derece önemlidir; olumlu bir geleceğe karşı inançlı olmanızı, hayatınızı daha önemli şeylere yönlendirmenizi sağlar.” Martin Seligman

İnsan; kendi mutsuzluğunun sebebi olarak başkalarını suçladığında veya yaptığı hiçbir şeyin bir fark yaratmayacağı inancına kapıldığında, kendisini ‘’kurban ‘’ olarak tanımlar.

Kurban rolüne sahip insanlar, sürekli şikâyet eden, en çok acıyı onlar yaşamış gibi hisseden, dünyanın en şansız insanı olduklarını gibi düşünen, sürekli haksızlığa uğradıklarından bahseden insanlardır.  Kurban rolüne sahip insanlar, sanki hayat onlara sürekli karşıymış gibi düşünerek mutsuzluğa sahip olurlar. 

Bu tip insanlar, durumu düzeltmeye yardımcı olmak için yapabilecekleri şeyler olsa da mutsuzluk korkularından dolayı hayatlarını kendilerini mutsuz etmek üzerine inşa ederler. Her şey kontrolleri dışındaymış gibi hissederler ve yaşadıkları olumsuz duygular ile ilgili herhangi bir sorumluluk almazlar. Yaşadığı olumsuz duygular ve olaylar için bir başkasını suçlamak onlar için her zaman daha kolaydır.

Kurban zihniyeti üç temel inanca dayanır:

Kötü şeyler oluyor ve olmaya devam edecek,

Diğer insanlar veya koşullar suçludur,

 

Değişim yaratmaya yönelik her türlü çaba başarısız olacaktır, bu yüzden denemenin bir anlamı yok.

Kurban zihniyetinin kökleri zannedildiği gibi aileye dayanmaz. Travma, sıkıntı ve acıya dayanır. Kurban rolüne sahip insanlar, yaşadıkları travma, sıkıntı ve acı durumunda çaresiz olduklarını ve gelecekte yapacakları hiçbir şeyin bir fark yaratmayacağını öğrenmiş olabilirler ki bu öğrenilmiş çaresizliktir. Bu öğrenilmiş çaresizlik sonucunda da kişiler, kendilerini savunmasız hissederler ve karşılığında, suçu diğer insanlara yükleyerek sorumluluk almamayı seçerler.

Alışkanlık olarak kurban rolü oynayan kişilerin bu şekilde davranmasının birçok sebebi vardır. Bunlardan bazıları; 

§  Diğer insanların düşüncelerini, duygularını ve eylemlerini kontrol etmek veya etkilemek için, 

§  Başkalarını kötüye kullanmalarını haklı çıkarmak için, 

§  Dikkat çekmek için,

§  Başkaları tarafından ilgi görmek için,

§  Sevildiğini hissetmek için,

§  Çözüm gerektiren bir durumun içinde olmak istemediği için, 

§  Durumlarla başa çıkmayacağı düşüncesi ile özgüvensiz hissettiği için, kişiler kurban rolünü seçmiş olabilirler. 

Bu davranışlar kurban rolünü benimsemiş kişilerin kendilerini, olumsuz olaylar karşısında duygu ve davranışlarını yönetme konusunda savunmasız hissettirir.

Kurban Zihniyetinin Belirtileri Nelerdir?

·         Hayatınızda yaşanan olumsuz durumlar için başkalarını suçluyorsanız,

·         Çoğu duruma karşı olumsuz bir tavrınız var ise,

·         Başkaları sizin için üzüldüğünde, daha iyi hissediyorsanız,

·         Hayatınızda değişiklik yapmayı gereksiz buluyorsanız,

·         Başkalarının, kurban olduğunuzu anlaması gerektiğini hissediyorsanız,

·         Başarısızlığınızın kalıcı olduğunu hissediyorsanız,

·         Sürekli bir çaresizlik hissine sahipseniz,

·         Felaketleştirme eğilimine sahipseniz,

·         Her zaman diğer insanların hayatta sizden daha iyi durumda olduğu düşüncesine sahipseniz, kurban rolünü benimsemiş olabilirsiniz.

KURBAN ZİHNİYETİ İLE NASIL BAŞA ÇIKILIR?

Travmatik birçok olaydan sonra mağdur olarak hissetmeniz anlaşılabilir olsa da gerçek şu ki, herhangi bir kötü durumda her zaman birden fazla faktör vardır. Geçmişte başınıza gelen olayları kontrol edememiş olsanız bile, ileride başınıza gelecekler üzerinde bir dereceye kadar kontrolünüzün olması muhtemeldir.

Başınıza gelenler hakkında kötü hissetmek konusunda haklısınız ancak kendinize acımaya bir son vermeniz gerekir. Aksi takdirde, mağdur olma ve güçsüz olma duygularınız hayatınızın geri kalanında da sizi takip edecektir. 

Kurban rolünün en yaygın belirtilerinden biri, sürekli kendini sabote etme ve olumsuz düşünmedir. İyi haber şu ki, bu kalıtsal bir özellik değildir sadece bu şekilde davranmayı öğrendiniz:

1.      Şikâyet etmek, suçlamak, sorumluluk kabul etmemek, kapana kısılmış veya güçsüz hissetmek gibi fark ettiğiniz belirli davranışları veya duyguları ortaya çıkarmaya çalışın ve bunları değiştirme gücüne sahip olduğunuzu hatırlayın,

2.      Düşmanlığı ve travma tepkilerini azaltmak için kendinizi veya size zarar veren başkalarını affedin, (kabul etmeyin, aksine affedin)

3.      Hayata karşı yeni bir bakış açısı edinin, (Yaşadığım her şey gerçekten çok mu kötü, yoksa olup bitenlerin bana öğrettiği olumlu yanları da var mı?” “Gereksiz abarttığım durumlar olabilir mi?”)

4.      Herhangi bir durumda neyi kontrol edebileceğiniz ve nasıl tepki vereceğiniz konusunda sorumluluk alın,

5.      Eleştirileri suçlama olarak değil, değiştirmeniz gereken yönler olarak görün,

6.      Kiminle zaman geçirdiğinizi kontrol edin,

7.      Kötü duyguları serbest bırakmak için günlük tutma alışkanlığı edinin,

8.      Değerlerinize ve hayatınız için istediklerinize uymayan şeylere hayır demeye başlayın,

9.      Uğruna çalışabileceğiniz kişisel hedefleri belirleyin,

10.  Hayatınızda zaten sahip olduklarınız için teşekkür edin,

11.  Mağdur zihniyetinin altında yatan nedenleri araştırmak, öz şefkat üzerinde çalışmak, kişisel ihtiyaç ve hedefleri belirlemek, hedeflere ulaşmak için bir plan oluşturmak, güçsüzlük duygularının ardındaki nedenleri keşfetmek için bir terapistten yardım alın.

Son söz: Gerçek şu ki, hayat size meydan okumaktan asla vazgeçmeyecektir ve sizler yaptığınız hiçbir şeyin bir fark yaratmadığını düşünüyorsanız, hayatınızın geri kalanında yokuş yukarı bir savaşa tırmanacaksınız demektir.