T.C.’nin kurucu partisi CHP’nin Türk dünyası ile, Türk Devlet ve Akraba toplulukları ile yeniden kucaklaşmasının vakti gelmiştir. “Yeniden” diyoruz, çünkü geçmişte CHP’nin birçok defa Türk Devlet ve Toplulukları ile yakın ilişki içinde olduğu biliniyor. Türk dünyasında yaşanan iki önemli olay, Hatay’ın Anadolu’ya ilhakı ve Kıbrıs Barış Harekatı CHP döneminde olmuştur. CHP Genel Sekreteri Memduh Şevket Esendal’ın Afganistan ve İran merkezli Türk dünyasına yönelik çalışmaları unutulmamıştır.

Eğer iktidar olmayı arzu eden siyasi hareket iseniz, yöneteceğiniz ülkenin milli çıkarlarını düşünmek ve buna göre “gelecek stratejisi” hazırlamak durumundasınız. Öncelikle seçim beyannamesinde Türk Dünyası coğrafyasındaki Türk Devletleri ve Akraba Toplulukları ile ilgilenme mesajı verilerek ilk adım atılmalıdır.

Azerbaycan Türkleri ile helalleşerek, Türk Devlet ve Akraba Toplulukları ile kucaklaşan CHP öncelikle misak-ı milli’ye uygun politikalar üretmelidir.

CHP’nin 1 Kasım seçim beyannamesinde Azerbaycan’ın Karabağ’daki toprak bütünlüğüne değinmiş olması önemli bir adımdır.

CHP’nin seçim beyannamesinde Irak maddesinde Türkmenlerin sorunlarının adil biçimde çözümlenmesine katkıda bulunacaklarını ifade etmesi, Irak ile ilişkilerde Türkmenlerin zikredilmesi ve sahiplenilmesi önemlidir. CHP, MHP’den sonra Telafer’de yaşanan baskılardan sonra evlerini terk eden Türkmenlere 7 kişilik milletvekili ve yönetici heyeti beraberinde 5 tır sosyal yardım ulaştıran ikinci parti olmuştur.

CHP Irak Türkmenlerinin dışında Suriye’deki Türkmenlerin de kimliklerinin ve anayasal haklarının korunması konusunda politika uygulayacağını yeni seçim beyannamesinde belirtmelidir.

CHP’nin Kıbrıs ve Batı Trakya meselesinde ortaya koyduğu kararlı tavır sürdürülmelidir.

CHP; Kıbrıs konusunda iki alternatifli çözüm öneriyor. Kıbrıslı Türklerin kazanılmış haklarının korunduğu eşit iki siyasal yapının olduğu birleşik bir Kıbrıs hedefleyen CHP, bu olmazsa da KKTC’nin uluslararası alanda tanınması için çalışacaklarını ifade ediyor.

Batı Trakya Türklerinin sorunlarının yapıcı müzakere ile çözüme kavuşturulması için çalışılacağını ve Lozan’da kazanılan hakların korunacağını vurgulayan CHP’nin bu yaklaşımı da alkışlanacak milli bir tavırdır.

Seçim beyannamesinde “Balkanlar” ana başlığı ile “Balkanlarda yaşayan Türklerin haklarının korunması, eşit yurttaşlık ve demokrasiye katkı vurgusuyla Balkan Türklüğünün yaşadıkları ülkelere entegrasyonunun destekleneceğinin ifadesi önemli olmakla birlikte soydaşların Türkçe ve milli kimliklerinin korunmasına yönelik çalışmaların da destekleneceğinin vurgulanması önem arz etmektedir.

Seçim beyannamesinde “Rusya” başlığı altında, Rusya ile ilişkilerin geliştirilmesini önemsemiş ancak “ilhakını tanımadığımız Kırım’da Tatarların haklarının korunması konusunda ısrarlı olacağız.” şeklindeki tavır, alkışlanacak yaklaşımdır.

1 Kasım beyannamesinde, “Batı ile ilişkilerinin güçlendiren bir Türkiye’nin Orta Asya Türk Cumhuriyetleri için de bir ekonomik fırsat olacağını” ifade eden CHP; Kazakistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Özbekistan gibi kardeş ülkelerin dert ve davası ile yakından ilgilenmelidir. 

Sözün özü CHP’nin Türk Dünyası konusunda yeni bir sayfa açarak herkesi şaşırtma vakti gelmiştir.

İnanıyorum ki CHP’nin atacağı adım, Türk dünyasında karşılık bulacaktır…