Ali Babacan'ın DEVA'sı bölge partisi mi olacak?

AK Parti'nin ilk yıllarında Kemal Derviş politikaları, milyarlarca dolarlık IMF kredileri ve özelleştirmelerden gelen sıcak paralarla yaratılan suni refah döneminin Ekonomi Bakanı olan Ali Babacan, yeni bir suya doğru yelken açmaya başladı. Ne yaparsa yapsın mavi AK Parti olmaktan ileriye gidemeyen ve AK Parti'nin 20 yıllık yıkımının mimarlarından birisi olan sayın Babacan'ın alacağı oy zaten sınırlıydı. Babacan'da yeni bir atılımla muhtemelen kapatılacak olan HDP'nin %5-10 arasında değişen oylarına talip oldu. Hadi hep birlikte Babacan'ın geçmişine bir göz atalım.

2002'de AK Parti kabinesinin en genç bakanı olarak göreve gelen Babacan, Kemal Derviş'in başlattığı IMF programını aynen uygulayarak ekonomide sahte bir başarı sağlamış ve özelleştirilen, yani dönemin Maliye Bakanı Unakıtan'ın deyimiyle 'kâr edeni de zarar edeni de babalar gibi satacağız' diyerek satılan devlet kurumlarından gelen milyarlarca doları harcamış ve yılların devlet birikimini 20 yılda bitiren AK Parti'nin en çok alkış alan bakanlarından birisi olmuştu. 

"ABD Irak'a ilk bombayı attığında 8,5 milyar $ hesaba yatacak diyen" ve Irak'ta yaşanan savaşa gelecek paralar gözüyle bakan sayın Bakan, düşük kaliteli ve kırılgan, üretime dayalı olmayan bir ekonomi politikası uygulayarak uzun vadede bugün yaşadığımız sorunlarda da büyük pay sahibidir. Yani ben gemiyi terk ettim gittim, benden sonra olanlardan sorumlu değilim diyerek bir yere kaçamazsınız sayın Babacan. 

FETÖ'nün devleti teslim almaya çalıştığı yıllarda Türkçe Olimpiyatlarına katılıp, "Bütün bu güzel çalışmaya istikamet veren, ilham kaynağı olan çok değerli fetullah gülen hoca efendi'ye şükranlarımızı sunmak istiyorum” diyen 2010 referandumunun ateşli savunucusu beyefendi, özel bir bankanın batmak üzere olan bir avmye verdiği krediyi Ziraat Bankası'nın devralmasına izin vererek, 270 milyon $ ile cumhuriyet tarihinin en yüksek miktarlı batık kredisine yol açan kişi olarak da biliniyor. (Meclis KİT Komisyonu üyesi Aykut Erdoğdu'nun konuşmasından.)

Muhteşem öngörülerin insanı sayın Babacan 2004 yılında yayımlanan bir habere göre Bakan sıfatıyla çevreci dernekleri ve yatırımcıları ağırlamış ve onlara, "Amerika’da Shell ve BP gibi şirketlerin ve Amerikan Enerji Ajansı’nın başkanları ile görüştüm; yenilenebilir enerji gereksizdir, dediler" diyerek taleplerini geri çevirmiştir. Muhteşem örneklerin de insanı Babacan, ekonomi yönetiminde de kamunun müdahil olmasının gereksizliğini sürekli olarak 'devlet bardak mı üretsin?' teziyle savunmuş, günümüzde birbiriyle anlaşmış gibi ekonomik kriz fırsatçılığı yapan bazı simsarların ve stratejik kurumları ele geçirenlerin dualarla andıkları kişi olmuştur. 

Mavi AK Parti şimdi de anadilde eğitim, anayasada yer alan vatandaşlıkla ilgili Türklük tanımı, cemaat ve tarikatlara özerklik, cumhuriyet devrimleri gibi konularda Türklüğe aykırı bir duruş tercih etmeye başlamış. 2010'lu yılların başında FETÖ'nün medya tetikçilerinin sıklıkla gündeme getirdiği konularda benzer bir duruş izleme yolunu seçmiştir. Nihai hedefinin yalnızca siyasi rant olduğunu düşünmekle birlikte, sanıyorum ki DEVA Partisi kapatılması muhtemel HDP'nin oylarına oynuyor ve belki de HDP'nin adaylarını kendi listesinden çıkaracaktır. Zaten doğru olan da cumhuriyet devrimlerinin muhafızıyız diyen CHP'nin, milliyetçilik iddiasında bulunan İYİ Parti'nin, Mavi AK Parti ile aynı ittifakta bulunmamasıdır. Emek ve Özgürlük İttifakı DEVA için daha doğru bir tercih olacaktır.

 Herkese hayırlı işler. Umarım aldıklarınız, sattıklarınıza değer.