Ortadirek veya orta direk; Türkçede toplumun küçük memur, emekli, küçük esnaf, küçük çiftçi gibi "düşük ve sabit gelirli" kişilerden oluşan kesimini tanımlamakta kullanılan bir kavram.

[2] Ortadirek, toplumun geniş bir kesimini kapsar ve buna bağlı olarak ülke ekonomisi ve siyasetin önemli aktörlerindendir.

Kavram ilk kez Turgut Özal tarafından, bir seçim sloganı olarak kullanıldı.

Yok olan orta direğin özellikleri nelerdi peki?

  • Yazın 15 gün tatile giderlerdi.
  • İhtiyaç dahilinde kıyafetlerini alabilirlerdi.
  • Haftada bir gün ailece yemeğe çıkarlardı.
  • Para biriktirip ev alabilirlerdi. 
  • Para biriktirip araba alabilirlerdi.
  • Bahar gelince badana yaparlardı.
  • Hanımlar kenara altın atardı.
  • Pazarları piknik, mangal keyifleri olurdu.
  • Bayramlar da ailecek kıyafetler alır.
  • Memleketlerine giderlerdi.
  • Mahalle çocuklarına harçlık verirlerdi.
  • Dostları ile dışarıya çıktıklarında aman ben ödeyeceğim diye tatlı hesap atışmaları olurdu.
  • Çocuğu nasıl okuyacağım diye düşünmeselerdi en yakın mahalle okuluna yazdırırlardı.
  • Aman hasta olmayayım hastane çok pahalı diye düşünmezlerdi.
  • Çuvalla patates soğan alırlardı.
  • Çuvalla un şeker alırlardı yağ alırlardı.
  • Haftada bir sinemaya giderlerdi.
  • Hanımlar gün yapar, misafirlerini diledikleri gibi ağırlarlardı.
  • Her düğüne, sünnete iştirak eder, mutlak bir altın, para takarlardı.

orta direk

Orta direk de vardı. Böyle bir uçurum yoktu. Ülkenin en güzel kesimiydi. En neşeli kesimiydi. Sadece seçim zamanı siyasetle ilgilenirlerdi.
Dini bayramlarda başlarına bir yaşmak bağlarlardı inançlarını, ibadetlerini yaparlardı.
Ya hep, ya hiç yoktu. Yaşamlarını, inançlarını ve zevklerini aynı isimleri gibi orta ve kararında yaşarlardı.
Utanma duyguları vardı.
Arları vardı. 
Şaşırmaları vardı.
Ayıplamayı bilirlerdi. 
Tebrik etmeyi bilirlerdi.
Hasretleri, gıybetleri yoktu.
Büyükşehirlerin büyük yürekli dürüst büyük kesimiydi onlar.
Mütevazi ve renkli olan kesimin insanlarının sınıfıydı ORTA DİREK.
Şimdi koca bir uçurum.
Ya öl ya yaşa.
Ya zenginsin, ya fakirsin.
Ya üst düzey bir arabaya binersin, ya da metrobüse.
Ya Bodrum’a tatile gidersin ya da küvette serinlersin.
Başka kim gelirse gelsin orta direği bize geri versin.
Ölçümüzü geri versin.
Özümüzü geri versin.
Alım gücümüzü geri versin.
Bizi bize geri versin.
Hayal edebilme zevkimizi versin.
Yaşamımızı bize geri verin.